Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/263 E. 2018/5753 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/263
KARAR NO : 2018/5753
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalının davacı aleyhine takibe koyduğu 3.250,00 TL bedelli bononun davacı tarafından dava dışı yetkili hamil … vekiline nakden ödendiğini ancak senedin geri alınmadığını, davalının senedi bir şekilde ele geçirip takibe koyduğunu, davacının haciz ve muhafaza baskısı altında davalı alacaklı vekiline 5.500,00 TL nakit ödeme zorunda kaldığı gibi 1.500,00 TL meblağlı bir de bono vermek zorunda kaldığını ileri sürerek takibe konu 3.250,00 TL ve takibe konulmamış olan 1.500,00 TL meblağlı bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, haciz tehdidi altında davalıya ödenmek zorunda kalınan 5.500,00 TL’nin davalıdan istirdadına ve ve davalının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı yargılama sırasında 21.11.2014 tarihli dilekçesiyle; davacının takibe konu edilmeyen 1.500,00 TL bedelli senet bedelini de içerir şekilde davaya ve takibe konu 3.250,00 TL bedelli senet borcunun geri kalan kısmını 03.02.2011 tarihli tahsilat makbuzu ile 5.000,00 TL, 08.3.2011 tarihli tahsilat makbuzu ile de 2.236,00 TL olmak üzere toplam 7.236,00 TL olarak ödediğini belirterek 1.500,00 TL meblağlı senet yönünden yargılama aşamasında 2.326,00 TL ödenmek zorunda kalınması nedeniyle bu bedelin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının dava dışı senet lehtarı …’ın ortağı olduğunu iddia eden Ahmet Kangal adlı şahıstan davaya ve takibe konu senedi aldığını, bu kişinin söz konusu senedi borcuna karşılık güvence olarak verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalının alacağın tahsili amacıyla senedi takibe koyduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/374 E. – 2014/250 K. sayılı kararı ve toplanan deliller uyarınca; ceza mahkemesi dosyasında da dava konusu olan, davalının bedeli daha önceden ödenmiş senedi normal olmayan yollardan ele geçirerek senede el yazısıyla senet alacaklısının adını ve soyadını yazmak ve sahte imza atmak suretiyle sahtecilik yapıp icra takibine konu ederek kamu kurumunu araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarını işlemesi nedeniyle cezalandırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı dava konusu senetlerle ilgili olarak dava dışı senet lehtarına yaptığı ödemeler nedeniyle senet hamiline bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini ve senetler için tekrar yapılan ödemelerin istirdatını istemiştir. Davacı bu iddialarını kanuni delillerle ispat edememiştir. Ancak davalının sanık olarak yargılandığı ceza mahkemesi kararının maddi unsurları arasında dava konusu senetlerden biri de bulunmaktadır. Bu itibarla bu senetle ilgili olarak davalının kesinleşmiş bir mahkumiyet alması halinde bu husus hukuk hakiminin kararında dikkate alınması gereken bir unsur olacağından bu ceza davasının kesinleşmesi beklenmeden ve dosyadaki delillerin davanın kabulü için yeterli olmadığı gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.