Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/1863 E. 2018/6502 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1863
KARAR NO : 2018/6502
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vek. Av. …’nun geldiği, karşı taraftan kimsenin gelmediği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalılardan … Day. Tük. Mall. Ltd. Şti. ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı gerçek kişilerin davalı şirketin davacıya olan borçlarına kefil olduğunu, davacının cari hesaba dayalı alacağı ödenmediği için başlattığı icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalı şirket ile davacı arasında ticari ilişki olduğunu ancak faturalara konu malların eksik gönderildiğini, davalılardan …’nin kefalet sözleşmesinde şahsi imzası bulunmadığını, kaldı ki kefalet sözleşmesinin ilk sayfasının dosyaya ibraz edilen sayfa olmadığını, kefalet sözleşmesinde kefalet limitinin gösterildiği sayfada davalıların imzasının bulunmadığını, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, savunarak davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, benimsenen bilirkişi raporuna ve taraflar arasında borç için verilen toplam 118.572,00 TL bedelli 5 adet çek olduğu gözetildiğinde cari hesap borcunun 118.572,00TL olduğuna dair zımni muvafakatin oluştuğu, davalıların kefalet sözleşmesinin ilk sayfasının değiştirildiği savunmasına ilişkin bir delil sunulmadığı, kefalet sözleşmesinin her sayfasında imza olmadığı için geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsedilmeyeceği savunulsa da kefalet sözleşmesinin geçerli olması için her sayfada imza olması gerekmediği, sözleşmenin altında 3 ayrı imzanın bulunduğu bu imzaların şirket yetkilisi olarak kaşe üzerine atıldığı, açığa atılan imzanın kefile ait olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın 118.572,00TL üzerinden iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına ve fazlaya ilişkin isteğin reddine, %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan … Day. Tük. Mall. Ltd. Şti.nin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılardan … ve …’nin temyiz itirazlarına gelince, davacı bu davalılar yönünden talebini 2 sayfalık kefaletname başlıklı bir sözleşmeye dayandırmaktadır. Bu sözleşmenin kefaletname başlıklı birinci sayfasında davalı kefillerin imzası bulunmamakta, davalılar birinci sayfayı kabul etmemektedirler. Kefalet limiti ve kime kefil olunduğu hususları da bu imzasız birinci sayfada yer almakta olup, davalı kefillerin imzası bulunan 2. sayfada içeriğiyle davalıların kefalet sorumluluğuna gidilmesi mümkün değildir. Zira kefalet sözleşmesinin iki sayfası arasında fiziki bir bütünlük de yoktur. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan … Day. Tük. Mall. Ltd. Şti.nin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar … ve … yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 11/12/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ 

          Dava, kefalet sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. 
          Mahkemece, kefaletin geçerli olduğundan bahisle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 
           Sözleşme, 818 Sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu dönemde yapılmıştır. Bu dönemde de yapılan sözleşmelerde kefalet limitinin gösterilmesi geçerlilik şartlarındadır. Ne var ki limit bilgilerinin imzalarının bulunduğu sayfada yer almasına dair bir zorunluluk bulunmamaktadır. Azami sorumluluk miktarının sözleşmenin herhangi bir sayfasında yer alması yeterlidir. Nitekim uyuşmazlık konusu sözleşmenin ilk sayfasında limit bilgileri düzenlenmekle; mahkemece buna itibar edilerek davalıların sorumluluğu cihetine gidilmiştir.  
          Mahkemenin benimsemesi Dairemiz uygulamasıyla (19. HD. 20.02.2014,  E: 2013/17460, K: 2014/3325 )   örtüştüğünden; kefaletin geçerli olduğu ve bu nedenle kararının sair temyiz itirazları yönünden incelenmesi gerektiği kanaatiyle, aksi yönde tezahür eden sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyoruz.