Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/1847 E. 2019/3712 K. 11.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1847
KARAR NO : 2019/3712
KARAR TARİHİ : 11.06.2019

MAHKEMESİ : … Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti.Belli günde gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davacının davalı banka ile yaptığı kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uygun olmadığından geçersiz olduğunu, bu nedenle kefalet sözleşmesine bağlı olarak alınan tüm teminatların da geçersiz olacağını ileri sürerek; davalı tarafından başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2016/8032 sayılı takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu takibin genel kredi sözleşmesine dayalı bir takip olmayıp kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olduğunu, takip dayanağı bonoda davacının düzenleyen, lehtarın dava dışı Fırathan Tarım Ürünleri Ltd. Şti. olduğunu, davalı bankanın bonoyu kredi borçlusu lehtar dava dışı Fırathan Tarım Ürünleri Ltd. Şti.nin kullanmış olduğu kredi borcunun ödenmesi için temlik cirosu ile devraldığını ve iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, davacının kefalet sözleşmesini imzalaması ile kefalet ilişkisinin kurulmuş olacağını, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu takibin genel kredi sözleşmesine dayalı değil, kambiyo senedine dayanılarak yapıldığı, ayrıca davacının kambiyo senedinde kefil değil asıl borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının salt genel kredi sözleşmesinde kefaletinin geçersizliğine dayalı olarak dava açmasına, genel kredi sözleşmesindeki dava dışı şirketin davalı bankaya olan borcunun miktarına yönelik bir ihtilaf bulunmamasına, davaya konu takibin genel kredi sözleşmesine değil bonoya dayalı olmasına, bonoda davalının asıl borçlu olmasına ve bono bedelinin ödendiğinin iddia ve ispat edilememesine göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.