Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/1667 E. 2018/5498 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1667
KARAR NO : 2018/5498
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davacının kredi kartından davacının bilgisi ve izni dışında 09.01.2014 tarihinde davalılardan …’ın işyerinden 7.850TL,4.000TL,500 TL’lik işlem yapıldığını, yapılan bu usulsüz harcamaların davacı tarafından davalı bankaya ödendiğini, davalı bankanın bu harcamalar ile ilgili davacıya uyarıda bulunmadığını,kartın hukuka aykırı kullanımı nedeniyle davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 12.350,00TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davalı bankanın kayıp/çalıntı bildirimi olmayan ve davacı yedinde bulunan kredi kartı ile yapılan harcamalardan sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … , davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı banka arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesine istinaden davacıya kredi kartı tahsis edildiği davacının ilgili kredi kartına ait 10/02/2014 son ödeme tarihli hesap ekstresinde davaya konu harcamaların 09/01/2014 tarihinde 7.850,00-TL ,4.000,00-TL ve 500,00-TL olmak üzere toplam 12.350,00-TL’nin … isimli üye iş yerinden yapılmış olduğu, alınan bilirkişi raporunda bankanın sorumluluğunun bulunmadığının belirtildiği, … 2.Asliye Ceza Mahkemesince sanık …’ın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suçundan ceza aldığı ve mahkumiyet kararının kesinleştiği, davalı …’ın ceza dosyasındaki beyanları ve hükmün kesinleşmesi karşısında sorumlu olduğu, davalı banka yönünden ise, yerleşik uygulamalara göre kredi kartından belli meblağın üzerinde alışveriş yapılması durumunda bankaların müşterilerine anlık cep telefon mesajları göndererek gerekli uyarıları yaptıkları , davalı bankanın bu tür risklere karşı önlemler almadığı için sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda kredi kartından yapılan harcamalar nedeniyle meydana gelen zarardan davalı üye işyerinin sorumlu olduğu belirtilmiştir.Ancak mahkemece bankanın da usulsüz harcamalarda kusurlu olduğu belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Teknik bilgi gerektiren konularda uzman bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerekir. Mahkeme bilirkişi raporunu yeterli görmediği takdirde yeni bir bilirkişiden bu konuda rapor alabilir. Bu nedenle mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilmediğine göre yeni bir bilirkişiden bankanın meydana gelen zarardan kusurlu olup olmadığı, bankanın tüm güvenlik önlemlerini alıp almadığı hususlarında rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.