Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/1218 E. 2020/1160 K. 22.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1218
KARAR NO : 2020/1160
KARAR TARİHİ : 22.06.2020

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında 19.07.1999 tarihinde internet servis sağlayıcı sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca frame relay hattı tesisi gerçekleştirildiğini, davalının 29.11.1999 tarihli başvurusu üzerine sanal pop sanal adsl kiralama protokolü akdedildiğini, bu protokol uyarınca 03.07.2001 tarihinde sanal pop aboneliği sözleşmesi yapılarak, sanal popların davalı hizmetine verildiğini, yine davalının başvurusu üzerine 24.07.1998 tarihli sözleşme ile “isdn-pri”ler hatların hizmete verildiğini, davalının bu hizmetler karşılığı düzenlenen faturaları ödemediğini, davalının borcunu ödeyemeyeceği beyanı ve taksit istemi üzerine davacı şirketin taahhütnameler imzalanarak borçlu şirketin borcunu taksitlendirdiğini, davalının taahhütlerini yerine getirmediği gibi davacı hizmetlerinden faydalanmayı sürdürdüğünü, en son 12.11.2002 tarihli taahhüdü ile borcunu ödeyeceğini, ödememe durumunda hatların ihtarsız olarak toplatılmasını ve sözleşmenin feshini itirazsız kabul ettiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, davalının zaman kazanmak amacıyla açtığı davanın ise müracaata bırakıldığını, Konya Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/230 esas ve 2002/634 karar sayılı ve 02.09.2002 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalının servis sağlayıcı hizmetinin 14.11.2002 tarihinde durdurulduğunu, bunun üzerine davalı şirketin Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/1103 D. İş sayılı dosyası üzerinden ihtiyatî tedbir kararı aldığını ve yine Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/431 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, bu davanın da müracaata bırakıldığını, 3 aylık sürenin sona ermesinden kısa zaman önce davanın yenilendiğini, bu davanın da davalının borcunun ödenmemesi nedeniyle erişimin haklı olarak durdurulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, davacının mahkemeden aldığı ihtiyatî haciz kararı sonrasında başlatılan takibe davalının kısmî itirazda bulunduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının sağladığı hizmet ile davacının trilyonlarla ifade edilecek büyük paralar kazandığını, dünyada davacının sağladığı hizmetin ücretsiz olduğunu, davalının şahsen aldığı bir hizmet olmayıp altyapısının davacı tarafından verilen bir hizmet olduğunu, davalının en son 17.09.2003 tarihinde taksitlendirme talebinde bulunduğunu, davacının bu talebine cevap verilmediğini, esas borcun itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere 57.192,27(YTL) olduğunu, davalının faiz indirim ve taksit talebine ilişkin müracaatının da cevapsız bırakıldığını, yüksek oranlı faiz uygulanması nedeniyle davalının mağduriyetini artırdığını, davacının teminat mektubunu nakde çevirdiğini, bu nedenle ödemenin zorlaştırıldığını, davacının ödemeleri mahsup etmeden takip başlattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafından açılan 1.714,14 TL borçlu bulunulmadığının tespiti istemli davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı, yine davalı tarafından açılan sulh sözleşmesinin hükmen tescili yönündeki davanın reddine karar verildiği ve derecattan geçerek kesinleştiğinin görüldüğü, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 05.01.2007 günlü rapor gereğince, takip tarihi itibarı ile davalının davacıya 94.897,83 TL anapara ve 72.283,82 TL gecikme zammından dolayı borcunun bulunduğunun bildirildiğinin görüldüğü, bu raporun dosyadaki delillere ve oluşa uygun görülerek hüküm tesisine esas alındığı, bilirkişi raporu gereğince davalı tarafından kabul edilen miktar düşülmek suretiyle taleple bağlı kalınarak 36.500,00 TL asıl alacak üzerinden davanın kabulüne ve yine gecikme bedeli 72.283,82 TL yönünden davanın kabulü ile anılan miktarlar üzerinden takibin devamına, fazlaya dair istemlerin bilirkişi raporu gereğince ve ayrıca gecikme zammı faiz niteliğinde bulunduğundan ve faize de faiz yürümeyeceğinden dolayı reddine, davalının itiraz edilen asıl alacak 36.500,00 TL üzerinden icra inkâr tazminatına ve taraflar arasındaki işin ticari iş olması nedeniyle avans faizi yürütülmesine dair karar verilmesi gerektiği, her ne kadar davalı tarafından teminat mektubu yönünden paraya çevrilmesini nedeniyle takas ve mahsup iddiasında bulunulmuş ise de, taraflar arasında akdolunan internet servis sağlayıcı sözleşmesinin 10.5 maddesi hükmü gözetildiğinde davalı talebinin yerinde olmadığı, kati teminatın gelir kaydedilmesinin yerinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.