Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/872 E. 2018/6644 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/872
KARAR NO : 2018/6644
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfî tesbit davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalının davacı aleyhinde kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığını, çek bedelinin ödendiğini ve çek aslının muhatap bankaya ibraz edilerek 17.08.2011 tarihinde çekin iptal edildiğini, çek aslının bankada bulunduğunu, davalının buna rağmen davacı adına kayıtlı araçlara haciz uygulayarak mağduriyetine sebep olduğunu iddia ederek takibin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının bugüne kadar ödemede bulunmadığını, ödeme iddiasını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, ayrıca ödeme iddiasının takip tarihinden sonraki döneme ait olduğunu, bu sebeple icra takip masrafları ile vekâlet ücretinin de ödenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı takip alacaklısına ciro yolu ile geçen takip ve dava konusu çekin vade tarihinde karşılıksız çıkması sebebiyle, davalı alacaklının dava konusu çekle ilgili alacağını icra takibine konu ettiği, icra takip tarihinden daha sonraki bir süreç içerisinde davacı çek keşidecisinin çek bedelini ödeyerek çek aslını bankadan aldığı, ancak takibin mülga BK 84. maddesi uyarınca başlatılmış olmasına rağmen çek bedelinin ödendiği tarihe kadar geçen süreçte işlemiş faiz ve masrafların ödenmiş olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı, takip tarihinden çek bedelinin ödendiği tarihe kadar işlemiş faiz ve fer’ilerin asıl ödenen bedelden mahsubu sonucunda davacının bakiye borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibe karşı açılmış menfî tesbit davasıdır. Davacı takip dayanağı çek aslının bedelinin çek hamili ve takip alacaklısına ödenerek çek aslını ondan aldığını ve muhatap bankaya ibraz ettiğini ve buna rağmen davalının takibe devam ettiğini belirterek menfî tesbit isteminde bulunmuştur. Kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılabilmesi için kambiyo evrakı aslının icra müdürlüğüne teslimi gerekir. Takip talebi üzerindeki icra müdürlüğü notundan banka onaylı çek suretinin kasaya alındığı anlaşılmış, banka onaylı çek hakkındaki onayın muhatap Türkiye Vakıflar Bankası tarafından değil, muhatap banka adına karşılıksız şerhi veren Yapı ve Kredi Bankası tarafından verildiği anlaşılmaktadır.
Kambiyo senedinin aslının ibrazı mecburiyetinin tek istisnası çek hamilinin karşılıksız çıkan çek aslını muhatap bankaya teslim ederek çek tazminatını alması hâlinde çek tazminatını ödeyen muhatap banka tarafından çek aslı alınarak durumu belirterek vereceği onaylı çek sureti vermesi halinde mümkündür. Öte yandan takibin 10.05.2011 tarihinde başlatıldığı, çek aslının muhatap bankaya 17.08.2011 tarihinde iade edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılan takibin usulüne uygun yapılmış bir takip olup olmadığı üzerinde durulması ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar incelenmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.