Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/5318 E. 2019/3449 K. 23.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5318
KARAR NO : 2019/3449
KARAR TARİHİ : 23.05.2019

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
– KARAR –
Yerel mahkemece verilen 14.02.2012 tarihli davanın reddine ilişkin kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.02.2013 gün, 2012/10537 E.-2013/2225 K. sayılı ilamı ile;
Davacı vekili yargılama sırasında … Bankası … Şubesinde açılan hesapların müvekkili tarafından açılmadığını, söz konusu hesapların açılışına ilişkin evrakların celbi ile imzaların incelenmesini talep etmiştir.
Mahkemece açıklanan bu talep hesabın davacı adına olması nedeniyle kabul edilmemiştir. Halbuki, açıklanan talep gözetildiğinde ilgili bankadan hesabın kim tarafından açıldığı, açılma şekli, açıldıktan sonraki hesap hareketlerini gösterir bilgi ve belgelerin celbi ile konusunda uzman bilirkişiden davacının bu yöndeki iddiaları konusunda rapor alınması gerekirken bu yönde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, alınan bilirkişi raporlarında davalının … adına gönderdiği bir miktar paranın … hesabından …’un anılan … Bankası … Şubesindeki hesabına, …’un hesabından da tekrar davalı hesabına gönderilmiş olduğu bildirilmiştir. Gönderilen paranın davacı hesabından tekrar davalıya gönderilmesinin nedeni üzerinde de yeterince durulmaksızın bu yönde de eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir” gerekçeleriyle hükmün temyiz eden davacı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece bozmaya uyulmasından sonra tek kişi ve üç kişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporları alınmış, davacı vekili alınan tek kişilik bilirkişi raporuna verdiği dilekçe ile kapsamlı olarak itiraz etmiş, üç kişilik bilirkişi raporunun alınmasından sonra verdiği dilekçesinde ise iddiası ile ilgili olarak … C. Başsavcılığı’na davalı şirket yetkilileri ve … Bankası Şube görevlileri hakkında şikayette bulunduğunu bildirerek şikayet dilekçesi örneğini sunmuştur. Mahkemece davacı vekilinin itirazları karşılanmadığı gibi savcılığa yapılan şikayet akıbeti de araştırılmamıştır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davalının davacıya olan borcunun davacının banka hesabına havale veya EFT yolu ile ödendiği, davacının ise … Bankası … Şubesi’ndeki hesapların kontrolünde olmayan hesaplar olduğu yönündeki iddiasından kaynaklanmaktadır. Mahkemenin çözümlemesi gereken maddi vakıanın özü budur. Dosyadaki bilgilerden davacı adına hesabın açıldığı, para hareketleri ve ödeme emirleri konusunda bulgular olduğu gibi bilirkişi raporu ekinde hesap sahibi tarafından bankaya havale veya EFT talimatları verildiğine dair fotokopi evrakın bulunduğu, yine internet yolu ile EFT işlemlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı hesabından para çıkışına ilişkin bu talimat yazılarındaki imzaların aidiyetinin davacıdan sorulması, kabul edilmemesi halinde asılları getirtilerek imza incelemesi yaptırılması, içinde bilişim uzmanı ve bankacılık konusunda uzman bilirkişilerin bulunduğu heyetten bilgisayar programlarındaki hesap hareketleri ve banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak meselenin özü, yani davacının hesabının davacının kontrolünde olup olmadığı konusunda rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Zira davacı adına olan hesaba davalı tarafından yapılmış bir kısım ödemeler bulunduğu gibi faktoring şirketleri tarafından yapılmış ödemeler ve yine anılan bu hesaptan davalıya olan yüklü miktarda ödemeler de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu bulgulardan yararlanarak konunun mahkemece çözümlenmesi gerekmektedir. Diğer yandan davacının şikayetine ilişkin savcılık soruşturması akıbeti araştırılıp, dava açılıp açılmadığı da sorulmalıdır. Dava açılması halinde ceza mahkemesinin maddi vakıanın tespitine dair kararının TBK. m. 74 uyarınca hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek bunun sonucunun beklenerek, mahkemece verilecek ve kesinleşecek kararın üzerinde de durulmalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.