Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/5036 E. 2018/5764 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5036
KARAR NO : 2018/5764
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, davalının bonolara dayalı takipler yaptığını, takip dayanağı bir kısım bonolarda davacı kooperatifin keşideci diğerlerinde lehtar 1. ciranta olduğunu, birleşen davacıların 2 adet bonoda ayrı ayrı keşideci olduklarını, davalının hamil olduğunu, keşideci olan birleşen davacıların davacı kooperatife herhangi borçlarının olmadığını, imzaların sahte olabileceğini, bu durumun ibraname ile tespit edilebileceğini, lehtar ve keşideci olan davacı kooperatif ile davalı arasında da bono verilmesini gerektirecek ilişki bulunmadığını, bonoların bedelsiz olduklarını ileri sürerek, davacıların davalıya takipler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında birleşen davalardaki davacı asiller, bonolardaki imzalarının kendilerine ait olduklarını ancak bonoların davalıya ne şekilde geçtiğini bilmediklerini belirtmişlerdir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, iddia konusu ibranamede davalının imzasının bulunmadığını, davacıların aslında senetlerin varlığını kabul ettiklerini, davacıların iddialarını yazılı delille ispatlamaları gerektiğini savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, davalara konu takiplerin kambiyo senetlerine dayalı haciz yoluyla takipler oldukları, bonolardaki imza sahteliği, açığa imzanın anlaşmaya aykırı doldurularak bono tanzim edildiği iddiasının usule uygun delillerle ispatlanmadığı, bedelsizlik şahsi definin keşideci birleşen davacılar yönünden iyiniyetli hamil davalıya ileri sürülemeyeceği, bonolar hakkındaki bedelsizlik iddialarının da kanıtlanamadığı, dava konusu takip hakkında verilen tedbir kararının uygulanmaması nedeniyle davacılar aleyhine tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davacılardan alınmasına, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.