Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/4646 E. 2019/2498 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4646
KARAR NO : 2019/2498
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

Asıl ve birleşen davada davacı … Gıda Çevre Sağ. Zir. Vet. Med. San. ve Tic. Ltd. Şti. vek. Av. … ile asıl ve birleşen davada davalı … Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vek. Av. … arasında görülen dava hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 18/11/2015 gün ve 2014/323 E. – 2015/1116 K. sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 01/03/2017 gün ve 2016/7143 E. – 2017/1634 K. sayılı ilamına karşı taraf vekillerince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl dava davacının davalıdan aldığı 1.000 kg tereyağı ve 30.000 adet poşet tereyağı karşılığında verilen çekten dolayı menfi tespit davasıdır. Mahkemece asıl dava kabul edilmişse de, davacının ayıplı olmayan 1.000 kg tereyağını kargo şirketi ile davalıya iade ettiğini ispatlaması gerekir. Bu bağlamda kargo şirketine yazılan yazıya cevap verilmemesi üzerine kargo şirketi çalışanının zabıtaca alınan ifadesine dayanılarak 1.000 kg tereyağının davalıya iade edilmiş olduğunun mahkemece kabulü doğru olmamıştır. Bu iadeyi ispat külfeti davacıya aittir. Davacı kargo ile iadeyi ispat için gerekli verileri vermeli, mahkemece kargo şirketi ile etkin araştırma yapılarak teslime ilişkin tutanak temin edilmeye çalışılmalı, temin edilmediği takdirde, davacının teslim vakıasını ispat için varsa sair delilleri sorulup teslim vakıası ispat edilirse aynı kararın verilmesi, ispat edilemezse çek bedelinin 1000 kg tereyağına tekabül eden kısmı yönünden menfi tespit davasının kısmen reddi üzerinde durulmalıdır.
Hal böyle olunca Dairemizce yerel mahkeme kararının asıl dava yönünden davalı yararına bozulması gerekirken, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kısmen kabulü ile yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda hükmün değişik şekilde bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bent uyarınca davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin reddine, asıl davada yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına, (3) birleşen davada ayıplı mal verilmesi nedeniyle davacının kişilik haklarının herhangi bir saldırıya uğramadığı, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 27,10-TL harç ve takdiren 384,00-TL para cezasının karar düzeltme isteyen davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.