YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4377
KARAR NO : 2018/6195
KARAR TARİHİ : 29.11.2018
19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, davacılar aleyhine davalı şirket tarafından … 11. İcra Müdürlüğünün 2005/4991 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe konu senet üzerindeki keşide imzasının davacı …’ e ait olmadığını ayrıca bu senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek, davacıların davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, davalı şirketin dava dışı … A.Ş isimli şirket ile 14.08.2009 tarihinde birleştiğini, bu durumun ticaret sicili gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, davalı şirketin tüzel kişiliği sona erdiğinden iş bu davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, dava konusu senedin teminat senedi olarak olarak alındığını, davacıların borçlarını ödemediklerini belirterek, davanın reddini ve davacıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacılardan …’ün davaya konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, davalı şirket tarafından imza incelemesine esas olmak üzere senet aslının icra müdürlüğünden istendiğinde alacaklı vekiline verildiğinin bildirildiği ve alacaklı vekilince de senet aslının mahkemeye ibraz edilmediği, senet aslının ibraz edilmemesi nedeniyle imza incelemesinin yapılamadığı; bu haliyle senetteki imzanın davacıya ait olduğu hususundaki ispat yükünün davalı tarafta olduğunun sabit olduğu, davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı şirket tarafından takibin kötüniyetli yapıldığını gösterir delil elde edilmediğinden tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı şirketin birleşmekle aldığı yeni ismin mahkemece karar başlığında maddi hata kapsamında her zaman düzeltilebilecek olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 29/11/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacılar vekili davacı … yönünden imza inkarı ve davacı … yönünden bononun teminat senedi olduğu iddiasıyla menfi tespit davası açmıştır.
Mahkemece bono aslının ibraz edilmemesi açısından değerlendirme yapılarak davanın her iki davacı yönünden de kabulüne karar verilmiştir. Halbuki davacı avalist … yönünden imza inkarına dayanılmamıştır.
Mahkemece davacı … yönünden bu davacının takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiası yönünden herhangibir değerlendirme yapılmaması doğru olmayıp yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim. 29/11/2018