Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/4142 E. 2018/5307 K. 30.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4142
KARAR NO : 2018/5307
KARAR TARİHİ : 30.10.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ : … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)

Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalıya avans ve bağlantı çeki olarak toplam 220.000,00TL bedelli 5 adet çek verildiğini, davalının isteği ile çeklerin bir kısmının davalı şirket temsilcisi adına düzenlenerek, bir kısmının ise kendi taşeronlarının cirosu ile davalıya teslim edildiğini ve çek bedellerinin ödendiğini, davalının bu çek bedeli karşılığında 128.450,37 TL’lik mal teslim ettiği halde 91.549,63 TL’lik kısmı davacıya iade etmediğini, bu bedelin tahsili için davalı hakkında başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde bahsettiği davalarda ve takiplerde borcu ödediğine dair beyanlarının bulunduğunu, mal teslim edilmediğine dair bir savunmasının olmadığını, davacının delil olarak dayandığı … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/537 E. sayılı dosyasının tarafı davalı olmadığından delil olarak kabul edilemez ise de delil olarak kabul edildiğinde de bu dosyada verilen kararın kesin hüküm teşkil ettiğini, zira o davada davacının borçlu olduğunun davalı defterleri dahi incelenerek ortaya çıktığını, davacının iddialarını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, 40.000,00TL’lik ve 25.000,00TL’lik çeklerde yetkili hamilin davalı şirket olmadığını, dosyaya delil olarak sunulan bir çok yazılı belge ile davalı şirketin bir ilgisinin bulunmadığını, davacının 3. kişilere devrettiği çeklerle davalının bir ilgisi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının almış olduğu çekleri muhasebe kayıtlarına intikal ettirmemiş olduğu, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davanın avans çeklerinin bedelsiz kaldığı halde ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacının 3 adet çeki talep konusu yaptığı, bu çeklerden 2 tanesinde davalı şirketin adı geçmediği, bu çeklerin de davalı şirket yetkilisine verildiği için davalı şirket temsilcisinin bu iki çeki davalı şirketi temsilen aldığının kabulü halinde dahi, davacının davalı şirket temsilcisine karşı davaya konu çekler yönünden açtığı menfi tespit davasında çeklerin bedelsiz kaldığına değil de ödeme iddiasına dayandığı, bu iddiasını da ispat edemediği, bu davada alınan bilirkişi raporunda davalı şirket ticari defterlerinin de incelendiği ve ödeme iddiasının ispat edilemediği için davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği, çeklerin davalı şirkete ödendiğine dair bir yazılı delil bulunmadığı, davacının aynı temel ilişkiye dayandırdığı ancak birini davalı şirkete diğerini davalı şirket temsilcisine yönelttiği iki ayrı davasında iddialarının birbiri ile çelişkili olduğu, eksik mal teslim edildiği iddiasının da ispat edilememiş olduğu ve yine bu davada da davacı tarafından belirtilen miktarların çelişkili olduğu, davacının 3 adet toplam 165.000,00TL bedelli çekin bedelsiz kaldığını ileri sürmesine karşılık icra takibinde 91.549,63TL talep ettiği, tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde yerel mahkemece ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya iadesine, 30/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.