Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/3919 E. 2019/1259 K. 28.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3919
KARAR NO : 2019/1259
KARAR TARİHİ : 28.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükümlerin asıl ve birleşen davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davacı vekili Av. … ile asıl ve birleşen davalı vekili Av. … gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Asıl davada davacı vekili, davacı banka ile dava dışı …Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının ise bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, anılan bu sözleşme bağlamında dava dışı şirkete kredi kartı verildiğini, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine dava dışı borçlu şirkete ve davalıya ihtarname gönderildiğini, yine de ödeme olmayınca davalı hakkında … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4239 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2013/885 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili, davacı banka ile dava dışı …Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının ise bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, anılan bu sözleşme bağlamında dava dışı şirkete işletme kredisi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine dava dışı borçlu şirkete ve davalıya ihtarname gönderildiğini, yine de ödeme olmayınca davalı hakkında … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4238 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2013/885 esas sayılı dava dosyasında davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2013/886 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili, davacı banka ile dava dışı …Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının ise bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, anılan bu sözleşme bağlamında dava dışı şirkete işletme kredisi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine dava dışı borçlu şirkete ve davalıya ihtarname gönderildiğini, yine de ödeme olmayınca davalı hakkında … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4240 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2013/886 esas sayılı dava dosyasında davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının 325.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, asıl ve birleşen davaların anılan bu sözleşme uyarınca kredi müşterisine kullandırılan değişik türden kredilerin tahsili için başlatılan ilamsız icra takiplerine itirazın iptali davaları olduğu, davalı vekilinin tüm dosya kapsamındaki beyanlarına göre (imzayı kabul eden beyanların bulunması) davalı … yönünden imza incelemesi yaptırılmadığı ve sözleşmedeki müteselsil kefalet imzasının davalı …’e ait olduğunun kabul edildiği, davalının hem asıl davada, hem de birleşen davalarda sorumlu olduğu tutarların bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacının talep ettiği alacakların likit alacaklar olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davalı vekilince temyiz edilmiştir.
(1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2)Asıl ve birleşen dosyalarda davacı banka tarafından dava dışı kredi müşterisi … Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçların ödenmemesi nedeniyle kredi hesapları 31.01.2013 tarihinde kat edilmiş (kapatılmış), bu şekilde davacı banka alacağı muaccel hale gelmiştir. Hesapların kapatıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 7. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde müteselsil kefaletin varlığı halinde kefil ve kefillere, taahhüt ve ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizinin yürütülemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hükme göre kefilin, asıl borçlunun (kredi müşterisinin) temerrüde düşmesi nedeniyle işleyecek temerrüt faizinden sorumlu olabilmesi için alacaklının kefile, asıl borçlunun borcunu yerine getirmekte temerrüde düştüğünü belirten bir ihbarda bulunması gerekmektedir. Aksi halde kefil kredi müşterisinin sorumlu olduğu temerrüt faizinden sorumlu tutulamaz. Anılan hüküm emredici nitelikte olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan banka alacaklarının ne şekilde hesap edildiği izlenememektedir. Rapor denetime elverişli ve yeterli değildir. Bu durumda mahkemece konusunda uzman başka bir bilirkişi heyetine banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, yukarıda açıklanan TTK’nın 7/f.I, c. 2 hükmünü gözeten, varsa banka alacağını belirleyen (asıl alacak, akdi faiz, temerrüt faizi, diğer kalemler yönünden ayrı ayrı), tarafların iddia, savunma ve itirazlarını değerlendiren, denetime elverişli bir rapor alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde, takip taleplerinde ayrı ayrı istenen kalemler de dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosyalarda kurulan hükümlerin BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl ve birleşen dosyalar davalısı yararına Yargıtay duruşma tarihi de dikkate alınarak takdiren 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen dosyalar davacısından alınarak asıl ve birleşen dosyalar davalısına verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıya iadesine, 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.