YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3494
KARAR NO : 2019/1806
KARAR TARİHİ : 19.03.2019
19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/754-2016/472
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı şirketin … marka motorlu araçların Türkiye distribütörü olduğunu, davacı ile aralarında … Motorlu araçların … Bayiliği ile ilgili 30/06/2008 tarihinde iyi niyet, 11/02/2009 tarihinde ise bayilik sözleşmesi imzaladıklarını, daha sonra yaşanan sıkıntılar nedeniyle karşılıklı olarak sözleşmenin feshedildiğini, davacının iki adet aracı davalıdan sipariş ettiğini ve bedellerini ödeyerek satın aldığını, davalının bu araçları teslim ettiğini, araçlara ait AT uygunluk belgelerini göndermediğini, bu belgelerin eksik olması nedeniyle satış işlemlerinin gerçekleşmediğini, bunun üzerine araçların bedellerinin taraflarına geri ödenmesi ve araçların davalı tarafından teslim alınması için davalıya ihbarda bulunduklarını, ancak davalının cevap vermediğini, araçların özel otoparkta olduğunu, bu nedenle de zararlarının oluştuğunu ileri sürerek davalının kusuru sebebiyle satılamayan dava konusu 2 adet aracın toplam 31.151.51 TL tutarındaki bedelinin ödeme tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, araçların davalı tarafa iadesine, araçların satılamaması sonucu fesih tarihinden itibaren dava tarihine kadar ortaya çıkan yaklaşık 3.000 TL otopark zararı ve ayrıca işbu dava tarihinden araçların teslim alınacağı tarihe kadar ortaya çıkacak otopark zararlarının da tespiti ve tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500 TL. yoksun kalınan kar tazminatının da davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile aralarındaki sözleşmenin kendileri tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, fesih sebebinin davacının bahsedilen bayilik sözleşmesinin şartlarını yerine getirmemesi olduğunu, AT uygunluk belgelerinin davacı tarafa teslim edildiğini, ilgili mevzuatlarda yapılan değişiklikler ve araç özellikleri nedeni ile davacıya daha sonra yeni bir uygunluk belgesi de düzenlenerek gönderildiğini, davacının dava konusu araçları şahsi ticari kararları ve beceresi neticesinde satamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu iki araç hakkında düzenlenen faturaların bayilik sözleşmesinin geçerli olduğu tarihin 26/02/2010 ve 09/04/2010 olduğu,faturaların düzenlendiği tarihler itibari ile araçların AT uygunluk belgeleri mevcut olduğu, davacı tarafın iddiasının aksine 20/01/2014 tarihine kadar eski tip belgelerle araçların tescilinin mümkün olduğu, davacının basiretli bir tacir gibi davranıp satın aldığı araçları önce kendi adına tescil ettirdikten sonra satması gerekirken, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, dolayısıyla basiretli bir tacir gibi davranmayan davacı tarafın kendi kusurundan kaynaklanan zararını davalı taraftan talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.