Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/3325 E. 2018/6735 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3325
KARAR NO : 2018/6735
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacı-birleşen dosya davacıları 1-… 2-… İnşaat İthalat İhracaat San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı-birleşen dosya davalısı … aralarındaki menfi tespit davası hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 08/06/2016 gün ve 2014/2626 E. – 2016/1253 K. sayılı hükmün asıl ve birleşen davanın davacıları tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan 27/04/2017 tarihli geri çevirme kararından sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacılar vekili asıl davada, davacı …’in diğer davacı şirketin imza yetkisi ile donatılmış şirket müdürü olduğunu, … 14.İcra Müdürlüğünün 2014/7840 esas sayılı takip dosyasında borçlu görünen …’ın ise daha önce davacı şirket muhasebecisi iken 18/08/2011 tarihinde şirket ortağı olduğunu, …’in şirketi temsil yetkisi bulunmadığını, 2014/7840 esas sayılı icra takibinin dayanağı olan iki ayrı çek üzerinde davacılar adına atılmış olan keşideci ya da ciro imzalarının davacı şirketi temsil yetkisi olan davacı …’e ait olmadığını, söz konusu imzaların … tarafından atıldığını, buna davacı şirket yetkilisinin onayının bulunmadığını, … 14.İcra Müdürlüğünün 2014/7840 esas sayılı takibi ve dayanağı olan çekler nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili birleşen davada, asıl davadaki gerekçelerle …’ın şirketi temsil ve imza yetkisi olmadığı halde şirket adına çek keşide ettikten sonra diğer davacı … adına ciro yaptığı çeklerde kendisini lehtar gösterdiğini, bu çeklere dayalı … 5.İcra Müdürlüğünün 2014/8844 esas sayılı icra takibinin yapıldığını, itiraz edemedikleri için takibin kesinleştiğini, dolayısıyla bu icra takibine konu çekler nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitine kötü niyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada ve birleşen davada iyiniyetli hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde,davacı … adına davacı şirket ve …’in imzalarını kullanan …’in bu işle görevlendirilmediği halde davacı şirket yetkilisinin bilgisi dışında imza atma işlemi yaptığı ileri sürülmüş ise de ; aynı yöntemle oluşturulan dava konusu olmayan çeklerin büyük bölümünün çekle işleyen bankaya ibraz edildiklerinde hesapta bulunan şirkete ait paralar ile bedellerinin ödendiği, imza incelemesi raporunun sonucuna göre davaya konu çekler ile dava konusu olmayan ve ödenen çeklerdeki keşideci ve ciranta imzaların aynı kişinin eli ürünü olması nedeni ile dava dışı …’ın davacı …’in bilgisi dahilinde söz konusu çeklerin bir bölümünün doğrudan … tarafından şirket adına keşide edildiği, bir kısım keşideci imzalarının … tarafından atıldığı, çeklerde …’in lehtar olarak gösterildiği, yine …’in bilgisi dahilinde kendisinin cirantalar arasında yer almasının sağlandığının anlaşıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl dava ve birleşen dava davacıları dava konusu çeklerin keşidecisi olan … İnşaat İthalat İhracaat San. ve Tic. Ltd. Şti’ne atfen atılan keşideci imzaları ile davacı … adına atılan ciro imzalarının kendilerine ve temsilcilerine ait olmadığını bu nedenle dava konusu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunmuşlardır. Davalı çeklerin hamilidir. İmza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defidir. Mahkemece davacılar tarafından aynı yöntemle oluşturulmuş dava konusu olmayan çeklerin ödenmiş olmasına ve ödenen çeklerdeki keşideci ve ciranta imzalarının dava konusu çeklerdeki keşideci ve ciranta imzalarının aynı kişiye ait olduğuna dair alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davaların reddine karar verilmiştir. Ancak aynı mahiyetteki başka çeklerin herhangi bir şekilde ödenmesi davacıların işbu dava konusu çeklerde ki imzalara itiraz etmelerine engel teşkil etmez. Davacı …’in şirket temsilcisi olarak ve kendisi de ciro imzası kullanarak dolandırıcılık yaptığına dair kamu davası ile de muhatap olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş asıl ve birleşen davanın konusunu oluşturan çek asılları getirtilip davacı …’nun keşideci şirketin temsilcisi sıfatıyla ve cirolarda ciranta sıfatıyla kendisine atfen atılan imzaların takibe konu çeklerin düzenleme tarihinden önceki tarihleri kapsayan …’ya ait incelemeye esas imzalarının bulunduğu asıl belgelerin ilgili yerlerden temin edilerek, konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılıp rapor alınarak imzaların davacı …’ya ait olması halinde davanın reddine, imzalar davacıya ait değilse davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılara iadesine, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.