Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/3318 E. 2018/5393 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3318
KARAR NO : 2018/5393
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce mahkeme kararının davalı … SA ‘ya tebliği için iki kere geri çevirme yapılmış ise de eski TTK’nun 119/2. maddesi ile Yeni TTK’nın 105/2 maddesinde ”Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir. Yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir.” hükmü olduğundan ve iş bu dava da bu şekilde açıldığından yabancı firmaya ayrıca tebligat yapılmasına gerek olmadığı anlaşıldığından davacının temyiz incelemesine geçilmiştir.

– KARAR –

Davacı vekili, yabancı firma …şirketinin yetkili Türkiye temsilci acentesi ve müşterek borçlu sıfatıyla hareket eden … ve Kağıt Ticaret A.Ş, … Holding A.Ş’nin ihtiyacı olan “beyazlatılmış kısa elyaf selüloz” alımına ilişkin ihalesine teklif verdiğini, teklifin uygun bulunarak toplam 5000 ton kısa elyaf selüloz 2.132.000,00 ABD doları bedelle …mümessili … ve Kağıt Ticaret A.Ş’ye 21.04.1999 tarihinde sipariş verilerek mukaveleye bağlandığını, ancak satıcının taahhüdüne riayet etmeyerek yapılan tüm yazışmalara ve ikazlara rağmen sevkiyat yapmadığını, teslim vadesi dört defa uzatıldığı halde firmanın gereken teslimatı yapmadığı gibi gecikme cezasını da ödenmediğini, firmanın 1179 ton 614 kg selüloz sevkiyatı yapabildiğini, bakiye 3820 ton selüloz taahhüdünü tamamlamadığını, firmaya mukavelenin feshedildiğine dair noter ihtarnamesi gönderildiğini, bakiye 3820 ton selüloz için yeniden ihaleye çıkıldığını, 3820 ton selülozun iki üçüncü şahıs firmasından toplam 2.449.280,00 ABD doları bedelle satın alındığını ileri sürerek sözleşme gereğince tahakkuk ettirilen gecikme cezası 154.060,00 ABD doları ve ek süreler verilmesine rağmen davalıların teslimde temerrüde düştükleri malın üçüncü şahıslardan satın alınması nedeniyle müvekkili … Holding A.Ş’nin ödemek zorunda kaldığı maliyet ve fiyat farkı 821.960,77 ABD doları ile ana para alacaklarına temerrüt tarihlerinden itibaren itibaren dava tarihine kadar hesap edilen dolar bazında faiz tutarı 562.437,38 ABD doları olmak üzere toplam 1.538.458,15 ABD doları alacaktan, 128.000,00 ABD doları teminat mektubu bedelinin faiz alacaklarından tenzili ile toplam 1.410.458,15 ABD doları alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilli, yetkili mahkemelerin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu,o nedenle davanın yetkili nahkemede açılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin 31.05.1999 tarihinde ve halihazırda kesinleştirilememiş ve teyidi alınamamış bir akreditife dayanarak 15 gün sonraki sevkiyatı 20 gün önceden eksperlere haber vererek gerçekleştirmesinin imkansız olduğunu, …’nın 31.05.1999 tarihinde akreditifi kesinleştiremediği halde müvekkilinden 15 gün sonra sevkiyatın gerçekleştirilmesini talep ettiğini, kendi edimlerini ifa etmeden karşı tarafın edimini ifa etmesini talep eden davacının aynı zamanda sipariş hüküm ve şartlarına aykırı davranılmasını da talep ettiğini,davacının kendilerine teslim edilen 1.179,614 kg malı ilk parti mala mahsup ettiğini,ancak ilk parti malın sevkiyatının fiili imkânsızlık nedeniyle gerçekleştirilemediğini,müvekkilinin söz konusu hukuki ve fiili imkânsızlıkta bir kusurlarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen 28.01.2013 havale tarihli bilirkişi rapor ve ek raporuna, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davalının davacıya 5000 ton beyazlatılmış kısa elyaf maddesini taahhüt ettiği,davalının malın 3.820 tonluk kısmını teslimde temerrüde düşmesi nedeniyle akdin davacı tarafından feshedildiği,sözleşmede malların teslimine ilişkin sürelerin belirlendiği, sonradan süre uzatımları yapıldığı dolayısıyla davacı tarafından yapılan son uzatım tarihinin 25.11.1999 olup bu süre içinde teslim edilmediğinden davalının ilave süre uzatımı talebi haklı nedene dayanmadığından davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, sözleşmede ifaya ekli cezai şart kararlaştırıldığı, sözleşmede ayrıca akitten dönme halinde dahi cezai şartın istenebileceği şeklinde bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda sözleşmenin feshi halinde sadece menfi zararın istenebileceği gerekçesiyle gecikme cezası talebi yönünden davanın reddine, sözleşme gereği teslim edilemeyen malın yeniden ihaleye çıkarılması nedeniyle iki ihale arasındaki fiyat farkından dolayı talep edilen 821.960,77 ABD Doları alacak yönünden talebin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TBK m.125/2. (BK m. 106/2) hükmüne göre davacı borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçmediğini hemen bildirerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Eldeki davada davacı borcun ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zarara ilişkin seçimlik hakkını kullandığından ve sözleşmeyle kararlaştırılan cezai şart da bu zarar kapsamında bulunduğuna göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.