Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/3175 E. 2018/5280 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3175
KARAR NO : 2018/5280
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalılar aleyhine takip başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, asıl borçlu…’ın çekmiş olduğu 39.500 TL bedelli krediye davalıların kefil olduğunu, bu kredinin 5 taksit, 5 yıl vadeli olduğunu, iki taksidin ödendiğini, diğer taksitlerin gününün gelmediğini, davalıların kefil olmadığı kredilerle birleştirilerek hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye itiraz edildiğini, davalılar aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, bu nedenle aynı alacağa ilişkin olarak ilamsız takip yapılamayacağını, kefalet için öngörülen şekil şartlarına uyulmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava konusu takip dışında borçlularla ilgili … İcra Müdürlüğü’nün 2014/198 sayılı dosyada ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, İİK.nın 45.maddesi uyarınca rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklının kalan alacağını iflas ve haciz yoluyla takip edebileceği bu nedenle davalı borçlular hakkında ilamsız takip yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Davalılardan … genel kredi sözleşmesinde kefil, diğer davalı … ise genel kredi sözleşmesinde kefil ve ayrıca asıl borçlu lehine alacağın tahsilini teminen ipotek veren konumundadır. TBK.nın 586. maddesi hükmü uyarınca alacaklı borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden müteselsil kefalet halinde borçluyu takip edebilir. Somut olayda asıl borçluya ihtarın sonuçsuz kaldığı anlaşıldığından alacaklı ipotek veren kefilleri takip edebilir. İİK.nın 45. madde hükmü asıl borçluyla ilgili olarak düzenlenmiş olup müteselsil kefalet halinde uygulanmaz. Mahkemece bu hükümler dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.