Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/31 E. 2018/6081 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/31
KARAR NO : 2018/6081
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, davacının davalı ile birlikte dava dışı …’ın bankadan aldığı krediye kefil olduğunu, davalının kefil olarak yapmış olduğu ödeme nedeniyle davacı aleyhine Ödemiş 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/741 esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, takip öncesinde söz konusu borcun davalıya, dava dışı … tarafından davacı adına ödediğini ileri sürerek, icra takibi konusu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, … tarafından ödenen paranın, davacının kredi kefilliği borcu ile bir ilgisinin olmadığını belirterek, davanın reddini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının dava dışı …’ın …Bankası A.Ş. Ödemiş Şubesinden aldığı krediye kefil olması nedeni ile kendi payına düşen borcunu davalıya ödemesi için …’ya 25.000 TL teslim ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK’nın 72/5. maddesine göre davalı alacaklı tarafından borçluya karşı başlatılan ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşıldığından, davacı borçlunun da kötüniyet tazminatı talep etmiş olması nedeniyle davacı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.