Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/2939 E. 2018/5271 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2939
KARAR NO : 2018/5271
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Asıl davada davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında … Kiralama Sözleşmesinin imzalandığını, kiralama konusu malın davacıya teslim edildiğini, kira bedellerinin düzenli bir şekilde ödenmemesi sebebiyle sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğini, davalı tarafından … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan malın iadesi davasında 2010/525 E, 2010/563 K. sayılı kararı ile malın iadesine karar verilmiş olduğunu, bu karar doğrultusunda kiralanan malın davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin alacağını yaptığı icra takipleri ile tahsil ettiğini, davalı şirketin herhangi bir alacağının kalmadığını ileri sürerek, davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı davaya cevap vermemiştir.
Birleşen … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/59 E. sayılı dosyada davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında Finansal Kiralama Sözleşmesinin imzalandığını, kiralama konusu malın davacıya teslim edildiğini, kira bedellerinin düzenli bir şekilde ödenmemesi sebebiyle sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğini, davalı tarafından … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan malın iadesi davasında 2010/520 E, 2010/623 K. sayılı kararı ile malın iadesine karar verilmiş olduğunu, bu karar doğrultusunda kiralanan malın davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin alacağını yaptığı icra takipleri ile tahsil ettiğini, davalı şirketin herhangi bir alacağının kalmadığını ileri sürerek, davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacıdan tahsil edilen miktarın asıl alacaktan düşüldüğünü, davacının dava tarihi itibariyle davalı şirkete borçlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl dava yönünden davacıdan iade alınan sözleşme konusu malın satış bedelinin tenzili neticesinde davalı şirketin davacı …’ dan 439.023,29 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden iade alınan sözleşme konusu malın satış bedelinin tenzili neticesinde davacı…’ nın 399.564,48 TL borcu bulunduğu gerekçesiyle, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacılarından alınmasına, 25/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.