Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/2823 E. 2018/4049 K. 11.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2823
KARAR NO : 2018/4049
KARAR TARİHİ : 11.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Asıl davada davacı vekili, davalının kullanmış olduğu banka kredisinde davacının kefil olarak yer aldığını, davalının bankaya olan borcunu ödememesi üzerine borcun tümünü davacının ödediğini, ödenen meblağın bir kısmı için davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı asil, her ne kadar kredi borcunu kapatmak için ödeme yapan kişi davacı olarak gözükse de bu paranın kızı tarafından borcun kapatılması için başka bankadan kredi olarak çekildiğini, davacının da o dönem kızı ile evli olduğunu, kızı tarafından paranın davacıya ödeme için verildiğini, daha sonra kızı ve davacının boşanması üzerine davacının kötüniyetli olarak davaya konu takibi yaptığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı tarafından kefil sıfatıyla yapılan ödemenin diğer kısmı için yapılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı tarafın dekont ile ispat ettiği ödemeye karşı davalının iddiasını yazılı veya kesin delillerle ispat edemediği, dinlenilen davalı tanıklarının ödemenin çekilen kredi ile yapıldığı konusunda kanaat verici nitelikte olmadığı, son olarak davalının yemin teklifini davacının yerine getirdiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, davalının alacağın % 20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine ve davacının talebini haklı sebep olmadan bölerek ayrı ayrı takip yapmasında iyi niyeti bulunmadığından birleşen davadaki yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 11/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.