Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/2774 E. 2019/2225 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2774
KARAR NO : 2019/2225
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan ticari ilişki olduğunu, davacının davalıya emtiayı teslim ettiğini, sözleşmeye göre davalının ödeme yapması gereken tarihten 14 gün sonra emtia bedelini ödediğini, davalıya tebliğ edilen faturada davacının gecikme nedeniyle aylık %12 vade farkı talep edilebileceği hususunun düzenlendiğini, davalının bu faturayı kabul edip faturaya itiraz etmediğini, gecikme nedeniyle davalıya vade farkı alacağının tahsili için takip başlatıldığını, davalının takibe kısmi olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, kısmi itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede vade farkı ödenmesi yönünde hüküm bulunmadığını, ödemelerde gecikme olursa uygulanacak faiz oranının belirlenmediğini, davalının 3095 sayılı Kanuna göre gecikme nedeniyle ödemesi gereken kısım yönünden takibe itiraz etmediklerini, davacının bundan başka vade farkı talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafça düzenlenen faturalarda süresinde ödenmeyen faturalar için vade farkı alınacağı kaydı bulunsa da , Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun vade farkı ödenmesine ilişkin 27.06.2003 tarihli ve 2003/01 sayılı kararında, vade farkı talep edilebilmesi için taraflar arasında bu konuda ya bir sözleşmenin bulunması, ya da bu hususta taraflar arasında bir teamül oluşmasının gerektiğinin belirtildiği, dava konusu olayda taraflar arasındaki sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, sözleşmede vade farkına ilişkin bir düzenlemenin olduğunun veya vade farkı uygulamasına ilişkin teamülün varlığının davacı tarafından ispat edilemediği, davacının davalıdan vade farkı talep edemeyeceği, ancak temerrüt faizi talep edebileceği, 14 günlük temerrüt faizi olarak hesaplanan 313,91 USD’den, davalının icra takibine itirazında kabul ettiği 158,00 USD’lik kısmın mahsubu ile bakiye yönünden davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 155,91 USD ve buna işleyecek faiz yönünden iptali ile takibin bu miktar yönünden devamına karar verilmiş ve hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacının vade farkı talep edemeyeceği anlaşılmış ve davalı sadece temerrüt faizi ödemeyi kabul etmiş olduğundan taraflar arasındaki ihtilaf, artık geciken ödeme için hangi faiz oranının uygulanması gerektiği hususundadır. Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi döviz bazında olduğuna göre, uygulanacak temerrüt faiz oranının belirlenmesi için 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre, “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” hükmü doğrultusunda hesaplama yapılarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yasal dayanağı bulunmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.