Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/2490 E. 2018/5637 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2490
KARAR NO : 2018/5637
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davacının … Bankası şubesi müdürü olarak görev yaptığı sırada davalılardan …’un kardeşi …’a kredi verildiğini, iş bu krediye davalı …’ın da kefil olduğunu, bu kredinin ödenmesi aşamasında problemler çıktığını, davacıya davalılar ve davalılar dışında altı kişi tarafından baskı uygulanarak senet imzalattırıldığını, senette davalılar … ile …’nun da borçlu olarak gözüktüklerini, davacıya kasıtlı olarak imza attırıldığını, yapılan şikayet üzerine soruşturma başlatıldığını iddia ederek davacının davalıların elinde bulunan 40.000,00 TL’lik senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde, kendileri tarafından bankadan çekilen kredinin güvenceye alınması için senet düzenlendiğini, zorla senet imzalattırılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve … davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, her ne kadar davacı tarafından davalılar aleyhine aralarında bulunan bir takım ticari ilişkiler nedeniyle davalıların elinde bulunan bila tarihli borçlusu …, alacaklısı …, senet altındaki kefillerin … ve … olan 40.000,00 TL bedelli senedin davalılar tarafından darp ve cebir kullanılarak zorla imzalattırıldığı iddiasına dayanılarak menfi tespit davası açılmış ise de, yapılan ceza yargılaması neticesinde davalı sanıkların söz konusu senedi davacıya zorla imzalattırdıklarına dair suçlarının sabit görülmediği, eylemlerinin yaralama olduğunun sübuta erdiği ve yaralama suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, ceza mahkemesinin karar yerinde davaya konu iddiaya ilişkin bir kabulünün bulunmadığının anlaşıldığı, incelenen sözleşme, banka ödemeleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde taraflar arasında bulunan ticari ilişki nedeniyle söz konusu senedin düzenlendiği ve senedin zorla imzalattırıldığına dair davacının soyut iddiası dışında başkaca herhangi bir somut delilin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalılardan …’ün mahkeme karar tarihinden önce 29.06.2013 tarihinde vefat ettiği dosyaya alınan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece adı geçen davalının vefat ettiği gözetilerek, taraf teşkilinin sağlanmasından sonra yargılamaya devam edilerek bir hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan esas hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.