Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/2389 E. 2018/6111 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2389
KARAR NO : 2018/6111
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

Asıl ve birleşen dosyalarda davacı … İnş. Pet. Taah. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vek. Av. … ile asıl ve birleşen dosyalarda davalı …Ş. vek. Av. … arasında görülen dava hakkında …. Asliye Hukuk Mahkemesinden (Tic. Mah. Sıf.) verilen 13/04/2016 tarihli ve 2013/580-2016/156 E.- K. sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 16/02/2017 tarihli ve 2016/12105-2017/1230 E.-K. sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Mahkemece verilen karar, davanın, 29/10/2016 tarihli ve 29872 sayılı KHK’nin 16. maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de yeniden yapılan incelemede davalı bankanın 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş arasında yer almadığı, özel tasfiye prosedürüne tabi tutulduğu görülmekle davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 16/02/2017 tarihli ve 2016/12105-2017/1230 E.-K. sayılı bozma kararının kaldırılması gerekmiştir.
Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinde yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğu gösterilmiştir. Nitekim davalı … süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğunu savunarak itirazda bulunmuştur. Taraflar tacir olup HMK’nin 17. maddesi kapsamında yetki sözleşmesi düzenleyebilir. HMK’nin 17. maddesinde düzenlenen yetki münhasır yetki niteliğindedir. Aynı Kanun’un 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. Mahkemece sözleşme tarihinde münhasır yetki sözleşmesi ile ilgili düzenlemenin yürürlükte olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de Dairemizin istikrar bulmuş kararlarında sözleşme tarihinin değil dava tarihinin esas alınması gerektiği anlaşılmakla mahkemenin yetkili olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 16/02/2017 tarihli ve 2016/12105-2017/1230 E.-K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının değişik gerekçe ile BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 27/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.