Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/2160 E. 2018/6736 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2160
KARAR NO : 2018/6736
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 09/03/2017 günü davacı vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan 09/03/2017 tarihli geri çevirme kararından sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında … bölgesinde davacının tek satıcı olarak hazır beton satması hususunda anlaşma imzalandığını, davalıdan çeşitli tarihlerde hazır beton satın aldığını, ancak belirli bir süre sonra davalının tek satıcılık sözleşmesine aykırı olarak … bölgesinde başka şirketlere hazır beton sattığının öğrenildiğini, bunun üzerine sözleşmenin feshedildiğini ve uğranılan zararların istenildiğini, davalının ihtara cevap vermediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin haklı nedenle feshinden dolayı davacının sözleşme hükümlerince belirlenecek hizmet bedeli olan 200.000,00 TL’nin , 50.000 TL kar kaybının ve 10.000’şer TL maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkemeye sunduğu ıslah dilekçesi ile dava değerini 810.096,00 TL olarak ıslah etmiş, maddi ve manevi zarar talebi ile kar kaybına iliştin taleplerinden vazgeçmiştir
Davalı vekili, davacının bayilerinden biri olduğunu, davalı ile davacı arasında akdedilmiş, davacıya belirli bir bölgede tek satıcılık yetkisi veren yazılı / sözlü bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, davacının dava dosyasına ibraz ettiği 01/10/2009 tarihli hazır beton ana bayi satış ve dağıtım sözleşmesine kimin imza attığının belli olmadığını ve tek imza atıldığının görüldüğünü, şirketin çift imza ile temsil edildiğini, davacının, davalının başka firmalara da hazır beton sattığını, sözleşmeyi feshettiği tarihten 2 yıl öncesinden bildiğini, davalının başka firmalara mal satıldığını bilmesine rağmen çok uzun süre iddia ettiği sözleşme ilişkisini devam ettirmiş, dolayısıyla davalının kendi yanında başka firmalara mal satılmasını onayladığı halde sözleşme ilişkisinin bitimine yaklaşık 1 ay kala sözleşmeyi feshederek haksız ve kötüniyetli olarak dava açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafından ibraz edilen 1.10.2009 tarihli sözleşmenin davacı ile davalı arasında akdedildiği, sözleşmede davacı Bordo’nun ana bayi ve dağıtıcı olarak tanımlandığı, davalı …’nun … bölgesinde tüm satışlarını Bordo üzerinde yapmayı taahhüt ettiği, davalının bu yükümlüğünü ihlal etmesi halinde 5. maddede cezai şart olarak hizmet bedeli ödeneceğinin öngörüldüğü, davalı … adına … adında bir şahıs tarafından imza edildiği, davalı taraf …’ün yetkisiz olduğunu iddia etmişse de …’ün davalı şirket adına ilan edilen kimi fiyat tarifelerinde de imzasının olduğu, …, davalı …’yu ilzama yetkili temsilci olmadığı kabul edilse bile, bir diğer ifadeyle bu şahsın, yetkisiz temsilci olduğu kabul edilse bile rekabet kurumu dosyası kapsamına ve davalının 2010 ve 2011 senesinde … bölgesinde beton satış bilgilerine ve ticaret sicil gazetesi verilerine göre imzasına icazet verilmiş bir temsilci olduğu, taraflar arasında geçerli tek satıcılık sözleşmesi olduğunun kabulü gerektiği, davalının ticari defterlerine göre de davalının … bölgesinde davacı dışındaki şirketlere hazır beton satışı yaptığı anlaşıldığından davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesine göre davalı tarafından satış bölgesinde davacı dışında başka bir firmaya satış yapılması halinde davalının davacıya hizmet bedeli adı altında ödeme yapacağı kararlaştırılmıştır. Hizmet bedelinin davalının peşin satışlarının % 5’i vadeli satışların ise % 7 oranında olacağı belirtilmiştir. Mahkemece davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapan bilirkişi raporunda davalının davacı dışındaki firmalara toplamda 9.719.155,60 TL tutarında satış yaptığı saptanmış ama bu tutarın ne kadarının peşin ne kadarının vadeli yapıldığı saptanmamıştır. Daha sonra alınan 15/01/2015 tarihli heyet raporunda ise tüm satışların peşin olarak gerçekleştiği varsayıldığında 648.077,50 TL ve satışların tamamının vadeli olarak gerçekleştiği varsayıldığında ise 972.116,25 TL olacağı şeklinde alternatifli bir görüş bildirilmiş takdiri mahkemeye bırakılmıştır. Bilirkişi raporundaki bu iki sonucun ortalaması alınmak suretiyle belirlenen miktar için davacı taraf davasını ıslah etmiş mahkemece de ıslah talebi doğrultusunda karar verilmiştir. Mahkemece peşin ve vadeli satış tutarlarının davalı defterleri üzerinde yeniden inceleme yaptırmak suretiyle tespitinin mümkün olup olmadığı yönünde ek rapor almadan eksik tahkikatla hüküm tesis etmiştir. Mahkemece yapılacak iş belirtilen hususlarda ek rapor almaktan ibarettir. Şayet davalı defter ve kayıtlarından bu husus saptanamıyorsa satışların vadeli olduğunu iddia eden davacının bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğu gözönünde tutularak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik tahkikatla hüküm tesisi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına duruşma tarihi de dikkate alınarak takdir edilen 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.