Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/2139 E. 2018/4045 K. 11.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2139
KARAR NO : 2018/4045
KARAR TARİHİ : 11.09.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında mal alım satımına ilişkin düzenlenen 01.09.2014 tarihli sözleşmenin yine taraflar arasında 08/12/2014 tarihinde düzenlenen sözleşme ile feshedildiğini, bu sözleşme hükümleri uyarınca davacıya iade edilmesi gereken davacının keşidecisi olduğu 5 adet çekin iade edilmediği ileri sürerek söz konusu çekler sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Asli müdahil … A.Ş. vekili, davaya konu çeklerden … nolu, 31.01.2015 tarih ve 15.000 TL bedelli çekin tahsil cirosu ile davalıdan alındığını ve asli müdahilin iyiniyetli hamil olduğunu ileri sürerek, çekin üzerindeki tedbirin kaldırılmasını ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılamaya göre; 08/12/2014 tarihli sözleşme ile 01/09/2014 tarihli satım sözleşmesinin feshedildiği, davaya konu beş adet çekin davalı tarafından davacıya iade edileceği hususunun sözleşmede düzenlenmesine karşın iade edilmediği, çeklerden … Bankası Şubesinin 31/01/2015 tarih, … ve 15.000,00 TL bedelli çekin tahsil cirosu ile asli müdahil … A.Ş’ye verildiği, diğer çeklerin davacıya iade edildiği hususunda dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, asli müdahil … A.Ş.ye verilen çekin ise tahsil cirosu ile verilmiş olduğu, bu durumda davacının davalıya karşı sahip olduğu kişisel def’ileri senedi tahsil cirosu ile elinde bulunduran … A.Ş.ye karşı da ileri sürebileceği gerekçesiyle, … nolu 31/01/2015 tarihli 15.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davaya konu diğer 4 adet çek sebebiyle davacının davalıya borcunun bulunmadığını tespiti ve meşru hamil 3. kişilere karşı hukuki sorumluluğunun devam ettiğine karar verilmiş, hüküm asli müdahil vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı … Boya Ltd. Şti. tarafından davalı … Oto Cam Ltd. Şti. aleyhine 5 adet çekten dolayı menfi tespit davası açılmış olup hüküm fıkrasının 2. bendinde bu çeklerden 4 adeti hakkında davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasının 1. maddesinde davadışı … A.Ş.nin elinde olduğu anlaşılan 1 adet çek için davacının davadışı … A.Ş.ye bu çek nedeniyle borçlu olmadığı hakkında karar verilmiş ve bu karar … A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın safahatında davadışı … A.Ş.nin elinde olduğu ve bir takibe konu edildiği anlaşılan dava konusu bir adet çeke diğer çeklerle birlikte bankaya ibrazı halinde ödenmemesi ve karşılıksız şerhi verilmemesi için ihtiyadi tedbir konulması üzerine çek hamili … A.Ş. tarafından mahkemeye asli müdahil talebi adı altında verilen dilekçe ile ihtiyadi tedbirin kaldırılması ve kendi lehlerine icra inkar tazminatı verilmesinin istendiği, bu talepte tedbirin kaldırılması ve fer’i nitelikte tazminat talebi dışında taraflar arasında görülmekte olan davanın müddeabihini teşkil eden çekler hakkında esasa ilişkin bir talep bulunmadığı nitekim asli müdahale dilekçesinde dava değeri üzerinden nispi harç da alınmadığı, ihtiyadi tedbirin ise dosya safahatı içerisinde kaldırıldığı anlaşılmıştır. Asli müdahalenin söz konusu olabilmesi için HMK’nin 65. maddesinde belirtildiği gibi asli müdahilin müddeabihin kendisi hakkında netice-i talebi bulunması gerekir. Bu durumda … A.Ş.nin başvurusu niteliği itibariyle bir asli müdahale talebi olmayıp davanın tarafı olmayan 3. kişi aleyhine konulmuş ihtiyadi tedbire itiraz niteliğinde bir taleptir. Yine mahkemenin gerekçeli kararında … A.Ş.nin asli müdahil olarak gösterilmiş olması da onun 3. kişi sıfatını değiştirmez.
Kural olarak hüküm davanın tarafları hakkında kurulur. Davada taraf olmayan bir kişi hakkında bir hüküm kurulduğu takdirde bu 3. kişinin de verilen kararı temyiz hakkı bulunmaktadır. Bu itibarla davacı tarafından 3. kişi … A.Ş. hakkında herhangi bir menfi tespit davası açılmadığı halde 3. kişi … A.Ş. tarafından yapılmış takipten dolayı davacının 3. kişi … A.Ş.ye borçlu olmadığı şeklinde hüküm kurulması yerinde olmamış ve 3. kişinin temyiz talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün 3. kişi lehine BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde temyiz eden asli müdahile iadesine, 11/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.