Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/193 E. 2018/6090 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/193
KARAR NO : 2018/6090
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalının davacı şirketin … bölge dağıtıcısı olduğunu, davalının müvekkilinden fatura karşılığı çeşitli tarihlerde mal aldığını, müvekkilinin davalıdan cari hesap gereği 30.571,14TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için davalı hakkında … 9. İcra Müdürlüğünün 2014/16355 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, satın alınan ürünlerden bir kısmının iade edilmesi nedeniyle cari hesap alacağının 15.282,75 TL’ye düştüğünü itirazın son hesap bakiyesi olan 15.282,75 TL yönünden iptaline ve %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip tarihi itibariyle müvekkilinin davacıya vadesi 30.09.2014 tarihinde dolan 30.571,13 TL borcu olduğunu, borcun vadesi gelmeden önce 04.08.2014 tarihli üç adet iade faturası ile toplam 28.858,25 TL mal iadesi yaptıklarını, söz konusu iade nedeniyle takip tarihi itibariyle vadesi gelmemiş 1.712,84 TL bakiye borcu kaldığını, iade edilen ürünlerin davacıya teslim edildiğini, davacının 8 gün içinde fatura içeriğine itiraz etmeyip 14.08.2014 tarihinde süresinden sonra keşide ettiği noter ihtarı ile itirazda bulunduğunu, davacının itirazında iade edilen ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğu iddiası ile fiyat farkı faturası düzenlediğini, davacı tarafından düzenlenip ihtarname ekinde müvekkiline gönderilen fiyat farkı faturalarına karşı müvekkili tarafından 29.08.2014 tarihli noter ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, TTK 23/c maddesi uyarınca malın teslim alındıktan itibaren 8 gün içinde incelenerek bu inceleme sonucunda ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumun malı gönderene ihbar edilmesi gerektiğini, iade edilen ürünlere süresinde itiraz etmeyen davacının tutum ve davranışının TTK hükümlerine uygun düşmediğini ifade ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının 04.08.2014 tarihli dört adet iade faturasına konu ürünü davacıya iade ettiğinin sabit olduğu, davacının 04.08.2014 tarihinde teslim aldığı ürünlere ilişkin (on gün sonra) 14.08.2014 tarihli ihtarname ile ayıp ihbarında bulunmuş olup söz konusu ayıp ihbarının süresinde olmadığının açık olduğu, teslim anında ortaya çıkabilecek türden olan ayıp ve noksanların derhal ve en geç iki gün içinde bildirilmesinin zorunlu olup aksi takdirde malın ayıplı hali ile kabul edilmiş sayılacağının yasa hükmü icabı olduğu, iade edilen ürünlerde varlığı iddia olunan ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu, davacının malın kendisine tesliminden 10 gün geçtikten sonra ayıp ihbarında bulunduğu ve bu hususun davalının itirazına uğradığı, davacının iade edilen ürünlerin bir kısmının ayıplı ve eksik olduğu iddiası dinlenebilir olmadığı, taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan 30.571,13 TL alacaktan iade ürün tutarı olan 28.858,29 TL düşüldükten sonra takip tarihi itibariyle alacağın 1.712,84 TL olduğunun anlaşıldığı, davalının borca itirazında 1.712,84 TL alacağın vadeye bağlandığını, takip tarihi itibariyle muaccel olmadığına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı gerekçeleri davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.