Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/150 E. 2018/6272 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/150
KARAR NO : 2018/6272
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne-kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalıların hileli hareketleri sonucunda ve geçerli bir hukuki sebep yokken davacıya ait dörtbin adet tüfek dipçiği çalınarak yaklaşık 85.000,00 TL zarara yol açıldığını ileri sürerek, davacının zararının gerek mal varlığından eksilme gerekse mal varlığında olması gerekirken davalıların haksız hareketi sebebi ile gerçekleşmeyen artışlar, mahrum kalınan kârın olay tarihinden başlayacak faizi ile bilirkişi marifeti ile tespiti ile malların iadesine, davalıların birlikte sorumlu oldukları zararın malların iadesi ile karşılanmayan kısmının davalılarca tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili, … ile davalı … arasında ticari ilişki olduğunu, …’nin davalı …’dan dipçikleri, bedelini bir kısmı nakit olarak kalan kısmını da önceki ticari ilişkilerinden gelen aralarındaki borç ilişkisine istinaden takas ederek aldığını, …’nin davaya konu dipçiklerin değerinin tespiti konusunda …’ye yardımcı olduğunu, sonrasında dipçikleri …’den almak istediğini, savcılığın tedbir kararı üzerine bunlar arasındaki alım satım ilişkisinin ödeme noktasında durduğunu, …’nin davalı …’la bir alım satım ilişkisine girdiğini, …’nin de … ile bir alım satım ilişkisine girdiğini, davalıların davaya konu olayda ne bizatihi ne de aracı kullanmak sureti ile davacı ile bir ilişkilerinin söz konusu olmadığı savunması ile müvekkilleri açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/68 E. sayılı dosyasının incelenmesinden katılanın …, sanıkların …,…, … ve … olduğu, sanıkların katılana ait tüfek dipçiklerini katılanı dolandırarak aldıklarından bahisle dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanıkların suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verildiği, kararın kesinleşmediği, davacının davalı … ile tüfek dipçiklerinin alım satımı konusunda ön anlaşmaya vardıkları, davalı …’ın davacı ile yazılı protokolü yapmadan dipçikleri davacının işyerinden kamyona yükleyerek götürdüğü ve … ili … ilçesinde diğer davalılardan …’ye aralarındaki ticari ilişkiye istinaden sattığı, davacının dipçiklerin satımına ilişkin anlaşmasının … ile olması nedeniyle tüfek dipçiklerinin ödenmeyen bedelinden ancak …’ın sorumlu tutulabileceği, dipçiklerin değerinin 2013 tarihi itibariyle bilirkişi raporuna göre 60.000,00 TL olduğu, diğer davalılar ile davacı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı gibi bu kişilerin davalı … ile birlikte hareket ettiklerine ilişkin bir delil de bulunmadığı, davalı …’nin … Jandarma Komutanlığı tarafından tutulan tutanaktaki beyanının tarafların iştirak halinde hareket ettiğini göstermeyeceği gerekçesiyle, davalılar …, … ve … yönünden davanın reddine; … yönünden kabulü ile 60.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu olayla ilgili davacının şikayetçi davalıların da sanık olduğu … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/68 esasına kayıtlı ceza davası olduğu, beraatle sonuçlandığı ancak beraat kararının kesinleşmesinin mahkemece beklenmediği anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. (BK 53) maddesi gereğince ceza hâkiminin kesinleşmiş ceza mahkumiyeti kararının dayandığı maddi vakalar hukuk hâkimini bağlar, bu durumda mahkemece davalı sanıklar hakkında verilen beraat kararının temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay aşamasında olup henüz kesinleşmediği anlaşılmakla mahkemece ceza davası sonucunun beklenilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.