Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/1320 E. 2019/1044 K. 20.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1320
KARAR NO : 2019/1044
KARAR TARİHİ : 20.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davacıların murisi Kadir Uçar’ın borcundan dolayı davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takip dayanağı olan bononun 01/04/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi sebebiyle davalı …’e 1 yıllık kira bedeli mukabilinde 3.360,00 TL bedelli olarak muris … tarafından verildiğini, senet metninde tahrifat yapılarak bedelin 43.360 TL olarak düzenlendiğini, senet bedelinin ödenmesine rağmen davalının senedi davacılara teslim etmediğini, daha sonra davacılara teslim edilmek üzere davalı …’a teslim ettiğini, davalı …’ın senedi …’a ciro ettiğini belirterek takip dayanağı senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıların … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2128 esas sayılı takip dosyası takip dayanağı 01/03/2010 tanzim 15/04/2010 ödeme tarihli 43.360,00 TL bedelli bono nedeniyle davalılar … ve …’a, 65.732,28 TL borçlu olmadığının, davalı …’a 40.000,00 TL asıl alacak ve fer’ileri itibariyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kambiyo senedi olan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Bono, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda unsurları ile birlikte düzenlendiğinden, aynı Kanunun 4/1-a maddesi hükmü uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nın 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından re’sen de dikkate alınmalıdır.
Somut olayda, dava 16.04.2013 tarihinde açılmış olup, TTK.’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olması sebebiyle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı …’a iadesine, 20/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.