Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/1241 E. 2018/6263 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1241
KARAR NO : 2018/6263
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davacı ile dava dışı … arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi nedeniyle, davacı bankanın … adına kredi kartı düzenlediğini ve bildirmiş olduğu işyeri adresine kartı gönderdiğini, kart hamili adına gönderilen kredi kartı ve şifresinin aynı adreste bulunan davalı …’ye teslim edildiğini, davalının teslim aldığı kredi kartını kendi kartı gibi kullandığını ve borcu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davayı kabul etmediğini, … ile ortaklığının olduğunu, kredi kartını kendisinin aldığını, ancak şifresini almadığını, bilmesinin de mümkün olmadığını, zaman zaman dava dışı …’e ait kredi kartını işlemler için kullandığını, ancak bunun karşılığını da kendisine nakit olarak ödediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka tarafından dava dışı … adına kredi kartının çıkartıldığı, söz konusu kredi kartının davalı …’ye teslim edildiği, davalı …’nin tevilli beyanı ile bu kredi kartını kullandığı, her ne kadar ödemeleri …’e yaptığını iddia etmiş ise de bu iddiasını ispatlayamadığı, dolayısıyla davalının kart sahibi …’in bilgisi dahilinde bu kartı kullandığı, asıl alacak tutarının 2.964,15 TL olduğu, ancak her ne kadar banka tarafından söz konusu kredi kartı … yönünden hesabı kat edilmiş ise de, davalıya hesap kat ihtarının ve muacceliyet ihtarının tebliğ edilmediği, bu nedenle davalının muaccel kılınmaması sebebiyle icra takip tarihine kadar söz konusu borca akdi faizin uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.964,15 TL asıl alacak, 1.951,34 TL kat öncesi işlemiş faiz, 4.446,12 TL akdi faiz, 323,09 TL BSMV ve 51,60 TL masraf olmak üzere toplam 9.741,30 TL yönünden itirazın iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 2.964,14 TL’ye %32,64 oranında gecikme faizi uygulanmasına, yine alacak belirlenebilir ve likit olduğundan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava 11/08/2015 tarihinde açılmıştır.
28/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra oluşan banka kredi kartı uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin, anılan Kanunun 3/1-k-l, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde Tüketici Mahkemeleri olacağı öngörülmüştür.
Görev kuralı kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceğinden mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin ve davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.