Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2017/1171 E. 2018/6493 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1171
KARAR NO : 2018/6493
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2008/3344 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, takibe dayanak bonoda alacaklı olarak … Mobilya ibaresi bulunduğunu, bu isimde tüzel kişiliğe haiz bir firma olmadığını dolayısıyla bono vasfı taşımadığını, belgenin ciro yolu ile devri mümkün olmadığı halde davalının alacaklı olarak gösterildiğini ve kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığını, davacının alacaklı olarak görünen davalıdan mal almadığını, borcu da olmadığını ileri sürerek icra takibine dayanak gösterilen evrakın kambiyo senedi vasfını taşımaması nedeni ile iptalini ve davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 20/05/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarında haksız olduğunu, alacağını geciktirmek gayesiyle dava açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu bonoda lehdar kısmında “… Mobilya” ibaresinin bulunduğunun görüldüğü, bononun keşide tarihi itibariyle “… MOBİLYA” ünvanı ile ticaret siciline kayıtlı başka bir gerçek yahut tüzel kişinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu haliyle takip konusu bononun lehdar kısmında davalıya ait firmanın ticaret ünvanının eksik yazıldığının, davalının firmasının tüzel kişiliği bulunmadığından senedin bono vasfında olmadığının ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu olamayacağı, buna karşılık davanın menfi tespit davası olduğu ve lehdar kısmındaki eksikliğin senedi geçersiz kılmayıp, sadece bono vasfını ortadan kaldıracağı, davalı tarafın tacir olduğu, takip konusu senet üzerinde malen kaydının bulunduğu, davacının senet karşılığında davalıdan mal almadığını beyan ettiği ve davalının ticari defterlerine delil olarak dayandığı, senet karşılığında mal teslim ediliğini ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafa ticari defterlerin ibrazı için kesin süre verildiği, bu süre içerisinde ticari defterlerin ibraz edilmediği, ayrıca mal teslimi yapıldığına dair irsaliyeli fatura ve benzeri herhangi bir başka delilin ileri sürülemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle takip dayanağı bono metninden davalının alacaklı sıfatının anlaşılamamış olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince mahkemece dava kabul edilmesine karşın ıslah dilekçesiyle kötüniyet tazminatı talebinde bulunan davacının bu talebi yönünden gerekli inceleme yapılarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönüyle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.