Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/6248 E. 2017/6582 K. 04.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6248
KARAR NO : 2017/6582
KARAR TARİHİ : 04.10.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında sözlü alım-satım sözleşmesi olduğunu, davalının müvekkiline çeşitli tarihli irsaliyeler ile 57 adet beton sevk silindirini ifa yeri olan müvekkilinin adresine gönderdiğini, yapılan incelemede teslim edilen malzemede açık ayıpların bulunduğunun anlaşıldığını, telefon yoluyla davalıya ayıp bildiriminde bulunulduğunu, 8 adet beton sevk silindiri için davalıya iade faturası düzenlenerek teslim edildiğini, kalan 49 adet silindir karşılığı müvekkilince davalıya 109.124,4 TL ödeme yapıldığını, kullanılmaz halde olduğu anlaşılan 30 adet silindirin irsaliye düzenlenerek düzenlenerek davalının çalıştığı taşıyıcı firmaya teslim edildiğini, ancak davalının 30 adet ayıplı malı teslim aldığı halde yerine sadece bir defada 23.12.2008 tarihli irsaliye ile 8 adet silindiri gönderdiğini, 30 adet ayıpsız mislini ise göndermediğini, ve müvekkilinin davalıdan 22 adet beton sevk silindiri alacağının bulunduğunu, müvekkilinin davalıya 49 adet silindirin bedelini ödemesine rağmen 27 tanesinin teslim edilerek 22 adetinin teslim edilmediğini, bunun yanında müvekkilinin davalıdan aldığı 9 adet silindirin 15 ay veya 1.500 saat kullanımı gerçekleşmeden davalıca verilen garanti süresi içinde bozulduğunu, müvekkilinin müşterileri için başka bir tedarikçiden mal alarak ihtiyaçlarını giderdiğini, bu işlemler için masraflar yaptığını ileri sürerek davalı tarafından teslim edilmeyen 22 silindir karşılığı 48.994,00 TL, ayıplı olan 9 adet silindir için 20.043,25 TL ve yapılan tespit ile giderler için toplam 6.665,90 TL nin temerrüt tarihlerinden itibaren ticari faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ayıplı ifa sebebiyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının hukuken mümkün olmadığını, süresi içinde TTK hükümlerine göre yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, ayıplı oldukları belirtilen silindirlerin müvekkiline ait olup olmadığının belli olmadığını çünkü davacının başka tedarikçilerden de mal aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında sözlü mutabakatla, beton sevk silindiri konusunda satım sözleşmesinin kurulduğu ve davalı yanın davacıya 57 adet sevk silindiri sattığının sabit olduğu, davalı tarafından teslim edilen bir kısım emtianın sözleşmeye uygun olmaması nedeniyle iade edildiği, davalı savunmasına göre bunların 4 adeti dışındakilerin değiştirilerek yenilendiğinin anlaşıldığı, bu durumda davacı yanın ayıplı olarak teslim edilen emtia bakımından yazılı olarak davalıya ayıp ihbarında bulunduğunun kabulü gerektiği, buna göre de davacının ayıp ihbarı süresinde olduğu kabul edilen 9 adet silindir yönünden zararının 19.690,67 TL olduğu, davalının teslim etmediği anlaşılan 4 adet silindir nedeniyle 8.751,41 TL zararının bulunduğu, sözleşmedeki eksik ve kusurlu teslim nedeniyle yapılan 6.660,90 TL nin de tazmini gerektiği, davalının 08.03.2010 tarihli ihtarla dava öncesi temerrüde düşürülmesi nedeniyle faize ihtarda verilen önelden itibaren hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 57 adet beton silindiri satışı yapıldığı ve bedelinin ödendiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Satım konusu malda üretim hatası bulunduğundan bahisle davacı tarafından davalıya bakım için bir kısım mal iade edilmiş ve bu husus davalının da kabulünde olduğundan süresinde ayıp ihbarı yapıldığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalıya bakım için gönderilen 30 adet sevk silindirinin davacı iddiasına göre 22 adedinin iade edilmediği ve davacıda kalan diğer makinelerden 9 adedinin de kullanılamaz olduğu noktasındadır. Davalı taraf kendisine bakım için gönderilen makinelerden 4 adedinin elinde bulunduğunu beyan ettiğine göre kalan 18 makineyi davacıya iade ettiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı taraf ise kullanılamaz durumda olduğunu beyan ettiği 9 adet makinenin da hurda olduğunu ispat etmelidir. Tarafların bu yöndeki iddia ve savunmaları dikkate alınarak inceleme ve araştırma yapılmak gerekirken zararın ne şekilde belirlendiği açıklanmayan bilirkişi raporu gerekçe yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün tarafların yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.