Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/6202 E. 2017/1507 K. 27.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6202
KARAR NO : 2017/1507
KARAR TARİHİ : 27.02.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, davalı şirket ile yapmış oldukları acentelik sözleşmesine diğer davalının da kefil olduğunu, sözleşme uyarınca davalı şirketin asgari 750 m³ benzin ve motorin alma taahhüdünde bulunduğunu, fakat taahhüdünü yerine getirmediğini ileri sürerek kar mahrumiyetinden kaynaklı zararının 10.000,00-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında 31.05.2011 tarihli Bayilik Sözleşmesinin yapıldığı, ekinde taahhütnamenin bulunduğu, buna göre davalı şirketin yıllık 750 m³ ürün alması gerekirken 202,324 m³ alımda bulunduğu, arada oluşan fark nedeniyle davalıların 129.811,52-TL miktarında cezai şarttan sorumlu bulunduklarının anlaşıldığı, B.K.’nın 182.maddesi uyarınca cezai şartın davalılar açısından fahiş bulunduğu, bu nedenle 30.000-TL miktardaki cezai şarta karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki 31.05.2011 tarihli ve 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi eki taahhütnameden kaynaklanan kar mahrumiyeti istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde davalıların taahhütnamede gösterilen miktardan az ürün aldıklarını belirterek cezai şart hakkını saklı tutarak kar mahrumiyeti isteminde bulunmuştur. Taahhütnamenin 1.maddesinde sözleşmenin ihlali halinde cezai şart istenebileceği, 2.maddesinde ise kar mahrumiyeti istenebileceği düzenlenmiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle yanlar arasındaki sözleşmenin feshedilmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Taahhütnamenin ihlali halinde davacının yukarıda adı geçen taahhütnamenin 2.maddesi uyarınca 31.05.2011 ve 31.05.2012 dönemi için kar mahrumiyeti istemeye hakkı vardır. Mahkemece tarafların bu yöndeki delilleri toplanıp uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken alacağın cezai şart istemine ilişkin olduğu kabul edilip, tenkise de karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.