Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/20299 E. 2018/5257 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20299
KARAR NO : 2018/5257
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –

Davacı vekili, davalının hamili olduğu kredi kartının borcunu ödemek için davacı banka şubesine geldiğini ve kredi kartı asgari borç bakiyesi olan 4.449,00 TL için ödeme yaptığını, ancak banka çalışanı tarafından sehven kredi kartı ekstresi borç bakiyesi olarak görünen 14.828,95 TL ödenmiş gibi dekont düzenlendiğini, davalının sebepsiz zenginleştiği miktarı bankaya iade etmesi için ihtarname keşide edildiğini, ancak davalının bu miktarı iade etmediğini, başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kredi kartı borcu olan 14.828,95 TL’yi bizzat ödediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının bankaya kredi kartı borç ekstresinin asgari kısmını yatırmış olmasına rağmen memurun dikkatsizliği ile tamamı yatırılmış gibi dekont tanzim edildiği, bu durumda davalının talep edilen asıl alacak miktarı kadar sebepsiz zenginleştiği ve iade ile yükümlü olduğu, davalının gönderilen ihtarname ile 12.11.2013 tarihinde temerrüte düştüğü, davacının temerrüt tarihine kadar geçen zaman için 319.88 TL işlemiş faiz talep edebileceği, takibe konu borcun niteliği itibariyle davacının BSMV talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş ve dava 23.09.2014 tarihinde açılmıştır. 6502 sayılı Yasanın 73/1 maddesi hükmü uyarınca; uyuşmazlığın çözümünde görevin tüketici mahkemesine ait olduğu ve görev hususunun resen gözetilmesi, bu yönde bir karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.