Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/20293 E. 2018/5485 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20293
KARAR NO : 2018/5485
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfî tesbit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince ve davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davacının diş hekimi olarak görev yapmakta iken aldığı taşıt kredisi nedeniyle davalı tarafından davacıya kredi kartı verilmesinin teklif edildiğini, içeriğini okumaya fırsat verilmeden belgeler imzalatıldığını, kredi kartının daha sonra gönderileceğinin ifade edildiğini, kartın davacıya gönderilmediğini ve davacının kartı hiç kullanmadığını, 2006 yılında davalının davacı aleyhinde icra takibi başlattığını iddia ederek borçlu olmadığının tesbitine, yargılama aşamasında icra dosyasına yapılan ödeme nedeni ile ödenen miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, husumet itirazında bulundukları, dava konusunun diğer davalıya devredildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, mahkemenin İİK 72. maddesi uyarınca menfî tesbit ve istirdat davaları bakımından yetkili olmadığı, davanın haksız olduğu, alacağın tahsilini geciktirmeyi amaçladığını, borcun konusunun sözleşmeden kaynaklandığını, takibin itirazsız olarak kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın davalı banka tarafından davacı aleyhine açılan icra takibi sebebiyle davacı tarafından İcra Dairesine ödenen miktarın istirdadına yönelik olduğu, dava konusu borcun icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalındığı, gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme hükmü davalı … vekiline, 07/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi, HUMK’un 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 26/09/2016 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince davacı lehine alacağa hükmedilmesine ve davacının da kendini vekil marifeti ile temsil ettirmiş olmasına rağmen lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve yine davacının kötüniyet tazminatı hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’nin temyiz isteminin süreden REDDİNE, (2) nolu bent uyarınca açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden davacı ve davalı …’ye iadesine, 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.