Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/20182 E. 2018/5616 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20182
KARAR NO : 2018/5616
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davacı ile davalılar arasında ticari ilişki olduğunu, davalıların ciro ederek davacıya verdiği 26/08/2007 keşide tarihli 6.000.-TL bedelli çeki, davacının da ciro ederek devrettiğini, çek hamilinin başlattığı takip üzerine, davacının dosya alacaklısına çek bedelini ödeyerek, ödediği tutarın tahsili için çek keşidecisi ve davalı cirantalara karşı başlattığı takibe, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalıların davacıya herhangi bir borcu olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı şirket ile davalılar arasında ticari ilişki olduğu, davalıların, davacı şirkete olan borçlarından dolayı 6.000.-TL’lik çeki hem davalı şirket, hem de diğer davalı olan şirket yetkilisinin ciro ederek davacıya verdikleri, davacının da çeki ciro ederek devrettiği, çek hamilinin … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2007/7807 E. sayılı dosyası ile davacı ve davalılar hakkında takip başlattığı, davacının çek bedelini haciz tehdidi altında dosya alacaklısına ödediği, çekin tekrar alacaklısı konumuna gelen davacının alacağın tahsili gayesiyle çek keşidecisine ve cirantalara karşı icra takibi başlattığı, davalı cirantaların takibe itiraz ettiği, davacının 03.12.2007 tarihinde haricen yaptığı 7.600.-TL ödemenin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davalılardan talep edildiği, davalıların sebepsiz zenginleşmediklerini ispat edemedikleri, çekin arkasında cirosu bulunan davalıların çek üzerindeki miktardan sorumlu oldukları, takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediğinden davalıların işlemiş faiz tutarı olan 1.819,50.-TL için yaptıkları itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalıların … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7401 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak için iptaline, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde itirazın iptalini talep etmiş olup, icra takibindeki toplam alacak miktarı 7.819,50.-TL olup, davacı ise asıl alacak olan 6.000.-TL üzerinden harç yatırmıştır. Mahkemece davacı vekiline dava dilekçesi açıklattırılarak, itirazın iptali talep edildiği takdirde eksik harcın tamamlanması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 08/11/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3/2 Maddesi gereğince; Bölge Adliye Mahkemeleri’nin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Buna göre; HUMK’nun 428. Maddesinde, temyiz sebepleri maddi hukuka ilişkin temyiz sebepleri ve usul hukukuna ilişkin temyiz sebepleri olarak gösterilmiştir.
Usul hukukuna ilişkin temyiz sebepleri ise mutlak bozma sebepleri ve nispi bozma sebepleri olarak ikiye ayrılır.
Bir kararın usul hukukuna ilişkin nispi bozma sebeplerine göre bozulabilmesi için usul hukukuna ilişkin bozma sebebinin kanundaki ifade ile “kusur ve hatanın lahik olan hükmü tağyir edecek derecede” bulunması gerekir. Yani, usul hukukuna ilişkin aykırılığın verilen hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir. (Bakınız: Özekes M., Pekcanıtez Usul, Medeni Usul Hukuku, 15. Baskı, 2017, s. 2346-2356)
Somut olayda; peşin harç eksik yatırılmış, bu durum davalının itirazına uğramamış ve hâkim tarafından da dikkatten kaçırılmış ancak nihai kararda nispi karar harcı verilen karara uygun şekilde hüküm altına alınmıştır.
Eksik harçla yargılamaya devam etmek usul hukukuna aykırı ise de bu durum verilen hükmü etkileyecek nitelikte olmadığından, usul hukukuna aykırı bu durum nispi bir bozma sebebidir ve bu haliyle tek başına bozma sebebi yapılamaz.
Bu itibarla; Dairemizce işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde bozma kararı verilmesini doğru bulmadığımdan saygıdeğer çoğunluğun bozma karına muhalifim.08.11.2018