Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/19960 E. 2018/5291 K. 30.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19960
KARAR NO : 2018/5291
KARAR TARİHİ : 30.10.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davacı ile borçlu-muris … arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, murisin mirasçılarından …, … ve …’nun sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalıların itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, hayat sigortasından ödeme yapılmadan doğrudan davalılar aleyhine takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların dava dışı …’nun mirasçıları oldukları, bu mirasçılardan …, … ve …’nun sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, bu nedenle bu kişilerin gerek müteselsil kefil sıfatıyla gerekse yasal mirasçı sıfatı ile davacı bankaya karşı sorumlu oldukları, tespit edilen alacağın kefalet limiti altında kalması nedeni ile bu borçluların alacağın tamamından sorumlu oldukları, icra takibinden önce temerrüde düşürülmeleri nedeni ile de asıl alacak ve işleyen faiz ve bsmv toplamı olan 36.470,39 TL’den sorumlu tutulmaları gerektiği, diğer borçlu …’nin ise takip tarihi itibarı ile temerrüde düşürüldüğü dikkate alınarak asıl borç olan 35.661,60 TL den sorumlu tutulması gerektiği ancak genel kredi sözleşmesinin 40.3 maddesi dikkate alındığında davacı bankanın öncelikle üzerinde rehin hakkı bulunduğu hayat sigortasında geçen 30.000,00 TL’nin tahsili için İİK’nun 45. ve TBK’nun 586/2. maddeleri gereğince rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişmesi zorunluluğu olduğu anlaşılmış olup, bu miktar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, takip açılmadan önce temerrüde düşürülen¸ borçlular …,… ve … yönünden davanın 5.661,60 TL asıl alacak,713,23 TL faiz,38,51 TL BSMV,408,06 TL noter gideri toplamı olan 6.678,45 TL üzerinden,icra takibinden önce temerrüde düşürülmeyen ve mirası da red etmeyen borçlu …’nin ise asıl borç olan 5.661,60 TLden sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraflar yönünden özellikle davalılar vekili tarafından temyiz konusu yapılmayan hususlarda inceleme yapılamayacağından taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 30/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.