Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/19838 E. 2018/5687 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19838
KARAR NO : 2018/5687
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak ve menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıdan 7.000,00 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalının bu alacağını ödemek için keşidecisi dava dışı bir şirket olan 14.000,00 TL’lik bir çeki ciro ederek davacıya verdiğini, davacının bu çekin 7.000,00 TL’sini davalının borcuna saydığını, geriye kalan 7.000,00 TL’sini ise davacının gayri resmi sahibi olduğu market iplik adlı işletmenin işleticisi olan dava dışı …’ın davacıya olan borcuna sayıldığını, ancak çekin karşılıksız çıkması ve davalı tarafça da ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2009/22171 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe karşı davalı tarafından ciro imzasının kendisine ait olmadığı iddiasıyla … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/135 esasına kayıtlı davanın açıldığını ve bu mahkemece davalıya yönelik takibin iptaline karar verilerek bu kararın Yargıtay’ca onanarak kesinleştiğini, açıkladıktan sonra; verilen karar nedeniyle davacının cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmemiş olduğunu ileri sürerek davacının 7.000,00 TL cari hesap alacağının davalıdan tahsiline ve ayrıca davalı tarafından … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/135 esas sayılı dosyasında verilen karardaki tazminat hükmünün icrası için davacı aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2011/28437 esas sayılı dosyasıyla yapılan takipten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarının yersiz olduğunu, davalının davacıya borçlu olmadığını ve ilama dayalı takip hakkında menfi tespit davası açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki 2007 yılına ait ticari ilişkiden dolayı davalının davacıya 9.368,77-TL borçlu olduğu, davacının cari hesap bakiyesinden dolayı davalıdan 7.000-TL alacaklı olduğu, çekin arka yüzünde davalıya atfen atılmış imza ile çeşitli fatura ikinci nüshalarında teslim alan hanesindeki imzaların aynı el ürünü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davacının alacak davasının kabulüne, menfi tespit talebi hakkında ise alacak talebinin kabulüyle İİK’nun 169/a-6 maddesi gereğince ilamlı takibin dayanağı olan icra hukuk mahkemesi kararındaki tazminat hükmü kendiliğinden kalkacağından bu hususta ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve bu hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin alacağın tahsiline yönelik istemine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı vekilinin menfi tespit davası hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazına gelince, … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2011/28437 esas sayılı takibinin dayanağı … 1. İcra Mahkemesi’nin 2010/135 esas sayılı ilamı olup bu ilam da … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2009/22171 esas sayılı takip dosyası hakkındadır. Bu takibe dayanak olan çek 14.000,00 YTL bedelli bir çek olup çekteki ciro imzasının borçlu …’a ait olmaması nedeniyle bu borçlu yönünden takibin iptaline ve takip alacaklısının tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Davacı borçlunun bu tazminatı kaldırtmak için İİK’nun 169/a-6 maddesi gereğince açacağı dava, takip dayanağı çekteki ciro imzasının takip borçlusuna ait olduğu iddiasına dayanmalıdır. Bu itibarla davacının davalıdan cari hesap nedeniyle 7.000,00 TL alacaklı olduğunun saptanması, 14.000,00 YTL meblağlı çekteki ciro imzasının borçluya ait olduğunu göstermeyeceğinden, mahkemece menfi tespit davasına yönelik herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın alacak talebinin kabul edilmesi nedeniyle İİK’nun 169/a-6 maddesi gereğince ilamlı takibin dayanağı olan İcra Hukuk Mahkemesi kararındaki tazminat hükmünün kendiliğinden kalkacağı yönündeki kabulü doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş menfi tespit istemine ilişkin icra takip dosyasındaki 14.000,00 YTL bedelli çekteki imzanın davalıya ait olup olmadığı yönünde tarafların delilleri toplanarak çek keşide tarihinine yakın önceki ve sonraki tarihli davalının imza incelemesi esas olacak belge asıllarının ilgili resmi kurumlardan getirtilerek, mahkeme huzurunda davalının imza örneklerinin alınarak, grafoloji konusunda uzman bilirkişiden bu konuda rapor alınarak toplanacak tüm deliller doğrultusunda davacının açmış olduğu menfi tespit istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken menfi tespit davası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: (1) no’lu bentte belirtildiği üzere davalının alacağın tahsiline yönelik temyiz isteminin reddine, (2) no’lu bentte belirtildiği üzere hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.