Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/19121 E. 2017/6766 K. 10.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19121
KARAR NO : 2017/6766
KARAR TARİHİ : 10.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalının müvekkillerinden … hakkında icra takibi başlattığını, yapılan takibin haksız olup, takibe konu senedin teminat amaçlı alınmış bir senet olduğunu ileri sürerek, senetten dolayı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senedin teminat senedi olarak verildiğine ilişkin senet metninde bir ibare bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, senede karşı ileri sürülen iddiaların senetle ispat zorunluluğu bulunduğu, ancak somut olayda HMK’nın 199. maddesindeki düzenleme ile mail, telefon ve ses kaydının da belge olarak kabul edildiği, HMK’nın 202. maddesindeki düzenleme ile de bu tür belgelerin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edildiği, davacı vekilinin, delil olarak yazılı belgeye karşı sese kaydına dayandığı ve ses kaydının bilirkişi tarafından yapılan dökümünde davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtilen vakıaların açıkça doğrulandığı senedin düzenlenmesinde davacı … ile davalı arasında bir alacak borç ilişkisinin doğumuna sebebiyet verecek hukuki ilişkinin bulunmadığı, davacı …’ın davaya konu senetten dolayı davalıya karşı borçlu olmadığının tespit edildiği, davacı …’ın açtığı menfi tespit davası yönünden ise, davaya konu edilen senette borçlu olarak belirtilmediği gerekçesiyle davanın davacı … yönünden kabulüne, davacı … yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava bonoya dayalı ilamsız icra takibine yapılan menfi tespit istemine ilişkindir. Menfi tespit davalarında kural olarak davalı alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Ancak takibe konu bono kambiyo senedi vasfında olup illetten mücerrettir. Bu durumda bonodan dolayı borçlu bulunmadığı ispat yükümlüğü davacıya aittir. Davacı borçlu bulunmadığını ancak usulüne uygun yazılı delil ile ispatlayabilir. Bu hüküm gözönüne alınmaksızın CD kaydı delil olarak kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.