Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/18978 E. 2018/5330 K. 30.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18978
KARAR NO : 2018/5330
KARAR TARİHİ : 30.10.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalılar ile davacı arasında hiçbir ticari ilişki ve alışveriş olmamasına rağmen davacıya ait … Bankası … Şubesi’nin 25.10.2012 tarihli 13.000,00 TL bedelli çekin davalılardan … tarafından icra takibine konulduğunu, davacının söz konusu çeki aralarında ticari ilişki bulunan dava dışı …’a verdiğini, …’ın da çeki kaybettiğini ve … 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde çek zayi sebebi ile dava açarak tedbir kararı koydurduğunu,çekin yasal hamili olan …’ın kendisine başvurusu sonucu 10.10.2012 tarihli ibraname karşılığında çek bedelini bu şahsa ödediğini,dolayısıyla çekten dolayı herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek söz konusu çekle ilgili borçlu bulunmadığının tespitine ve % 40’tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, çeki kaybettiğini iddia eden …’ın çeklerde herhangi bir cirosunun bulunmadığını, çek davasını ikame eden dava dışı … ile davacı-borçlunun danışıklı olarak hareket ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davacının tacir olduğu, takip ve dava konusu belgenin kambiyo senedi olduğu, davacının çeki ödediğini iddia ettiği …’ın çekte hak sahibi görülmediği ve ödemenin çek karşılığı yapılmadığı, ayrıca dosyadaki delillerin … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile birlikte değerlendirilmesi sonucu gününden evvel ve iptal kararı kesinleşmeden ödeme yapan davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığı, dolayısıyla meydana gelen risk ve sorumluluğun üçüncü şahıslara yıkılamayacağının kabul edildiği, ayrıca çekin illetten mücerret olduğu ve mezkur çekin ciro silsilesi ile davalılara intikal ettiği, HMK 200-201. maddeleri muvacehesinde davacı tarafın aynı kuvvette bir delil ortaya koymadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.