Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/18955 E. 2018/6682 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18955
KARAR NO : 2018/6682
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

Taraflar arasındaki asıl ve karşı tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı -karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili , davacı ile davalı arasında 13.04.2010 tarihinde bir akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 31. maddesine istinaden davacı şirket tarafından 300.000,00 TL ve 390.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının davalı şirkete teslim edildiğini, davacının taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak her bir taksiti zamanında ve eksiksiz olarak ödemesine rağmen teminat mektuplarının davalı tarafından nakde çevrildiğini, davacının vadesi gelmeyen ödemelerinin buradan tahsil edildiğini , 11.05.2012 tarihli ihtarname ile teminat mektuplarının nakde çevrilmesi nedeniyle arta kalan bakiye tutarın ödenmesini istediklerini buna rağmen davalı şirketin arta kalan bedeli ödemediğini, sözleşmeyi fesih iradesinde bulunduğunu bildirdiğini, yine 25.05.2012 tarihli ihtarname ile davalı şirket uhdesinde kalan bakiye 232.298,26 TL’den karşılamak kaydıyla akaryakıt talep ettiklerini bu taleplerinin de karşılanmadığını, davalı şirketin fesih iradesi ile birlikte sözleşme gereği cezai şart ve kar mahrumiyeti adı altında teminat mektupları bedellerini tahsil ettiğini bildirdiğini, davalı dağıtıcı şirketin tüm ekipmanlarını ve şirkete ait kurumsal kimliği akaryakıt istasyonundan sökerek davacıyı ticari faaliyetine devam edemez hale getirdiğini , ayrıca davalı dağıtıcı şirketin sözleşmede taahhüt ettiği rakamların çok üstünde bir fiyatla akaryakıt satarak davacının zarara uğramasına neden olduğunu, sözleşmeye aykırı tutum ve sözleşmenin haksız feshi ile davacının elde edeceği kardan mahrum kaldığı gibi sürekli müşterilerini de kaybederek zarara uğradığını, ticari itibarının zedelenmesi, sürekli müşterilerini kaybetmesi nedeniyle davacı şirketin manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla teminat mektuplarının haksız nakde çevrilmesi nedeniyle davalı şirket uhdesinde bulunan müvekkili alacağının şimdilik 10.000 TL’lik kısmının teminat mektuplarının ilk nakde çevrildiği tarih olan 09.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararlardan, taksitlerin erken tahsil ile vade farkından doğan zararın, teminat mektuplarının karışlığının temini için banka kredisi kullanılması nedeniyle oluşan faiz ve dosya masrafı zararının, taraflar arasındaki anlaşma ile vaat edilenin çok üstünde akaryakıt temini nedeniyle oluşan zararın, sözleşmenin haksız ve zamansız feshi ile müvekkilinin uğramış olduğu kar mahrumiyetinin, davalının dağıtıcı lisansının iptali sonucu kar ve portföy kaybı şeklindeki ortaya çıkan zararın tazmini amacıyla şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın her bir zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, haksız fesih, müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesi ve akaryakıt satışı alanında ticari faaliyetin sürdürülememesi sonucunda uğranılan manevi zararın giderilmesi amacıyla 50.000 TL manevi tazminatın teminat mektuplarının ilk nakde çevrildiği tarih olan 09.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında ,davacı şirket tarafından verilen 09.02.2012 süre sonlu teminat mektubunun süresi dolmasına rağmen davacı şirket tarafından yenilenmediği için paraya çevrildiğini, 10.05.2012 süre sonlu teminat mektubunun da davacı şirketin açık hesap ve vadeli alımdan kaynaklı bakiyesi ile satış taahhüdüne uyulmamasından kaynaklı kar mahrumiyeti alacağı nedeniyle sözleşmenin 21. maddesine istinaden paraya çevrildiğini, davacı şirketin ahde vefa ilkesine aykırı hareket ettiğini, motorin kredisini almak için verdiği taahhüdü krediyi aldıktan sonra yerine getirmeyerek basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, davacı şirketin taahhütlerine uymaması nedeniyle müvekkili şirketin yüksek miktarda zararı ve kar mahrumiyetinin meydana geldiğini, sözleşmenin 21. maddesi gereği de bir ihbar ve ihtara gerek olmaksızın bu alacakların teminat mektuplarından mahsup edildiğini, mahsuba rağmen müvekkili şirketin karşılanmayan kar mahrumiyeti, zarar ve cezai şartın alacağı için karşı dava açıldığını, müvekkili şirketin davalı şirkete ait istasyona yüksek meblağlı yatırım yaptığını, kurumsal kimlik giydirmelerini yaptığını, jeneratör, akaryakıt pompası, dalgıç pompa, market raf sistemi ve kasiyer bankosu, hava su saati vb. ariyet malzeme verdiğini, istasyonunu otomasyon sistemini kurduğunu, müvekkili şirketin yüksek maliyetli bu yatırımları yaparken sözleşmelerden ve davacı şirketin taahhütlerinden doğan mal alımlarını gerçekleştireceğine ve yatırımlarının karşılığını alacağına güvenerek işlem tesis ettiğini, fakat davalı şirketin sözleşmelere aykırı hareketi nedeniyle müvekkili şirketin güvenini boşa çıkardığını, akaryakıt bayilik sözleşmesinin süresinden önce fesih edilmek zorunda kalındığı için kurumsal kimlik giydirmeleri ve diğer ariyet malzemelerde yıpranmalar oluştuğundan bu yıpranma miktarı kadar müvekkili şirketin zarara uğradığını belirterek davacı-karşı davalı şirket tarafından haksız ve yersiz açılan davanın reddine, davacı-karşı davalı şirketin taahhüt ettiği miktarın altında ürün satması ve sözleşmenin süresinden önce sona ermesine neden olması nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı cezai şart/zarar/kar mahrumiyetinden tahsil edilmeyen bakiye 68.094,74 TL kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, davacı-karşı davalı şirketin sözleşmelere aykırı hareketleri sonucu sözleşmelerin süresinden önce fesih edilmesi nedeniyle müvekkili şirket tarafından yapılan yatırım, kurumsal kimlik ve ariyet malzemelerde meydana gelen yıpranmadan dolayı şimdilik 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu edilen teminat mektuplarının süresi gelmesine rağmen davacı-karşı davalı tarafından yenilenmemesi üzerine cari hesap alacağı ile kâr kaybı alacağına mahsuben nakde çevrildiğinin anlaşıldığı,davalı-karşı davacının teminat mektuplarını nakde çevirmesinde sözleşmeye aykırılık olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacı- karşı davalının teminat mektuplarının nakde çevrilmesi nedeniyle alacak talebinin kısmen kabulü ile 16.939,85 TL’nin

10/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, davacının protokol ve bayilik sözleşmesi uyarınca yıllık taahhüt edilen akaryakıt alımını gerçekleştirmediği ve bu suretle sözleşme hükümlerine uymadığı ve dolayısıyla davalının sözleşmeyi feshetmesinin haklı sebeplere dayandığı , davacı-karşı davalı taraf alacak taleplerinin dışında manevi tazminat talebinde de bulunduğu,manevi tazminatın T.B.K.’nda haksız fiilden dolayı ölüm ve cismani zarar ile kişilik haklarına saldırı hallerinde talep edilebileceği,davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ticari itibarının zedelendiği iddiasıyla manevi zarar talep ettiği,fakat sözleşmenin davalı tarafça haksız feshedilmediği gibi haksız fesih halinde dahi haksız feshin davacı tüzel kişiliğin kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ,davalı karşı davalının da davasının reddine karar verilmiş,hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.