Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/13450 E. 2017/7600 K. 02.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13450
KARAR NO : 2017/7600
KARAR TARİHİ : 02.11.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. … gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, takibe dayanak bonoların sahte olarak düzenlendiğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile haciz baskısı altında ödenen toplam 133.400,00 TL’nin ödeme gününden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait kuyumcu dükkanına davalının % 40 hisse karşılığı ortak olması için taraflar arasında ….01.2011 tarihli adi sözleşmenin yapıldığını, davalının ortaklık bedeline karşılık davacıya ….500 Euro verdiği gibi sermayeye eklenmek üzere 90.000 Euro borç verdiğini ayrıca davacının isteği üzerine 120.000 Euro borç para verip, karşılığında dava konusu bonoların davacı tarafından verildiğini, iddianın asılsız olduğunu savunarak, davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere ve ceza davasında alınan bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında adi ortaklık kurulmasına ilişkin yapılan sözleşme kapsamında davalının davacıya euro cinsinden ortaklık payı ödediği, ayrıca borç paralar verdiği, daha sonra ortaklıktan ayrılması üzerine davacının davalıya ödemesi gereken tutarı nakit ve dava konusu takip dayanağı bonolarla ödediği, davacının takip dayanağı bonolardaki imza ve yazıların kendisine ait olmadığı iddiası ile şikayette bulunması üzerine davalının da, davacının iftira attığını belirterek şikayette bulunduğu, savcılık soruşturmasında alınan raporda bonolardaki imzanın davacı eli ürünü olduğu tespit edilerek resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan davalı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilip, davacı aleyhine iftira suçundan kamu davası açıldığı dolayısıyla bonoların davacı tarafından borcuna karşılık düzenlenip davalıya verildiği, davacının davalıya borçlu olduğu, alınan ve infaz edilen tedbir kararı sonucu davalının alacağına zamanında ulaşamadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddi ile İİK.’nun 72. maddesi uyarınca % … oranında tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sahtecilik iddiasına dayalı İİK.’nun 72. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlık aşamasında alınan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, davacının imza incelemesine esas olacak dava konusu bonoların tanzim tarihlerinden önceki tarihli imzalı mukayese belge asıllarının taraflardan sorularak ilgili yerlerden getirtilip, davacının mahkeme huzurunda imza örnekleri de alınarak imza incelemesi yaptırılıp tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/…/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.