Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/13171 E. 2017/7393 K. 30.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13171
KARAR NO : 2017/7393
KARAR TARİHİ : 30.10.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü,
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı ile dava dışı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde müşterek müteselsil kefil olduğunu, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibinde takip öncesi ve takip sonrası uygulanan faiz oranlarının fahiş olduğunu belirterek, faiz oranının makul seviyeye indirilerek, makul oranı aşan fazla kısım yönünden müvekkilerin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takip talebinde talep edilen takip öncesi ve takip sonrası faiz oranı (temerrüt faizi)’nın usule, yasaya ve tarafların imzaladıkları genel kredi sözleşmesine uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı temlik eden alacaklı banka tarafından davacılar hakkında uygulanan yıllık % 97,50 oranındaki temerrüt faizinin kredilerin kat edildiği tarihte Merkez Bankasının 2006/1 sayılı tebliği uyarınca kredilere uygulanan yıllık % 82,56 oranından yüksek olduğu, davacılar hakkında uygulanan faiz oranının piyasa ortalamasının çok üzerinde bulunduğu, bu nedenle uygulanan oranın fahiş nitelikte ve TBK’nın 27, mülga BK’nın 19 ve 20. maddelerine aykırı olduğu, davacılar hakkında icra takibine konu edilen temerrüt faizi oranının % 14,94 oranında indirime tabi tutulmak suretiyle kredinin kat tarihinde bankacılık piyasasında uygulanan ortalama faiz oranlarına indirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların temerrüt faizinin fahiş olan % 14,94’lük kısmından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesi uyarınca belirlenen temerrüt faizinin fazla oranda hesap edildiği iddiasıyla açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinin 5.maddesinde temerrüt faizinin ne şekilde hesap edileceği açıkca gösterilmiştir. Mahkemece bankacılık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek banka kayıtları incelenip bankanın temerrüt tarihindeki fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı belirlenip bu orana %50 ilave edildikten sonra yanlar arasındaki sözleşmede uygulanması gereken temerrüt faiz oranı belirlenip buna göre faiz hesabı yapılması gerekirken Merkez Bankasına bildirilen ve genelgede gösterilen faiz oranı dikkate alınarak somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.