Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/12537 E. 2017/7228 K. 24.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12537
KARAR NO : 2017/7228
KARAR TARİHİ : 24.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, … İlçesi … Köyü 477 Ada 13 parselde yer alan girişte bulunan 27 metrekarelik olan dükkanı, davalı ile aralarında adi yazılı olarak yapılan sözleşme gereği 10.000,00 TL miktarlı 3 adet çek ile satın alındığını, kapora amaçlı verilmiş olan 30.000,00 TL’nin davalı tarafça kullanıldığını, müvekkilin bu anlaşma üzerine … Emlak olarak alım satım sözleşmesi yapıldığını ve toplam 145.000,00 TL üzerinden anlaşıldığını ve dava dışı …’e satıldığını, satın alma işleminden bu yana davalının tapuda devir işlemini yapmadığını, müvekkilini zarara soktuğunu, munzam zararı olduğunu ve müvekkilinin piyasada ticari itibarinin zedelendiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının munzam zarar karşılığı 90.000,00 TL ile ödenen 55.000,00 TL paranın ferileri ile birlikte karşılığı toplam 145.000,00 TL tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalı ile müvekkili arasında gayrimenkul satımına ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında gayrimenkul satımı konusunda görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler neticesinde gayrimenkulün alımı için sözleşmenin kurulmasını sağlamak amacıyla kapora olarak davacıdan alınan 30.000,00 TL’nin davacıya müvekkil tarafından iade edildiğini, davacının kusuru neticesinde söz konusu sözleşmenin hiç kurulamadığını, her ne kadar davacı tarafça 30.000,00 TL ile beraber toplam 55.000,00 TL ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de, bakiye 25.000,00 TL’nin kim tarafından kime ne zaman ödendiği taraflarınca bilinmediğini, davacı tarafın bu beyanının yazılı delille ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,taraflar arasında resmi şekil şartına dayalı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanmadığı,imzalanan sözleşmenin adi yazılı sözleşme olarak kabul edileceği, davacı tarafın sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacağı var ise ancak bunu davalıdan talep edebileceği, bu kapsamda davalı tarafından taşınmazın devri için 30.000,00 TL kaporo para alındığı, bu paranın dosyaya ibraz olunan banka dekontu ile 11/03/2015 tarihinden davalı tarafından davacıya iade edildiği,davacı taraf her ne kadar 3.kişi ile kendisine devredilecek taşınmaz hakkında satım sözleşmesi imzalamış ise de bu sözleşmenin de geçersiz olduğu,geçersiz sözleşmeye dayanılarak munzam zarar talep edilemeyeceği, ancak tarafların verdikleri var ise bunları fedakarlığın denkleştirmesi ve sebepsiz zenginleşme ilkesi hükümleri çerçevesinde iade edecekleri,bu kapsamda davalı tarafın aldığı kaparo bedelini davacıya iade ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.