Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/12326 E. 2017/6416 K. 28.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12326
KARAR NO : 2017/6416
KARAR TARİHİ : 28.09.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi imzalanması için görüşmeler yapıldığını, görüşmelerin başında müvekkilinin bir kısım ödeme yapmasının ardından sipariş edilecek malların belirlenmesi hususunda mutabık kaldıklarını ve 23/05/2013 tarihinde 20.000.-TL, 14/06/2013 tarihinde 5.000.-TL davalı şirkete ait hesap numarasına ödeme yaptıklarını, paranın yatırılmasına rağmen anlaşmanın kurulamadığını, gönderilen paranın da iade edilmediğini, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takipten sonra davalının davacıya bir kısım emtiaları gönderdiğini ve aralarında 60.000-TL üzerinden anlaşma yapıldığını ve kalan 35.000-TL’nin yatırılmasını ihtar ettiğini, davalının bu şekilde borcunu ikrar etmiş bulunduğunu açıklayarak, … 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10186 Esas sayılı dosyasından yapılan takibe davalının yapmış olduğu itirazının iptali ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iddiaların asılsız olduğunu, davacıya 60.000-TL değerinde 5000 adet yaz sezonu ürünü satışı konusunda anlaşıldığını, davacının 25.000 TL ödediğini, kalan 35.000 -TL’yi ödemediğini, davacıya ihtarname gönderildiğini, davacının bakiye borcu ödemediği gibi haksız taleplerde bulunduğunu belirterek davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir..
Mahkemece, davacı tarafından davalı şirket hesabına 14/06/2013 tarihinde 5.000- TL gönderildiği hususu gerek dosyada mevcut banka dekontu, gerekse davalının defterlerine işlenmiş bulunması nedeniyle uyuşmazlık konusu olmadığı, ihtilafın, taraflar arasında ticari ilişki kurulup kurulmadığı ve buna bağlı olarak havalenin neye istinaden gönderildiği hususunda toplandığı, TMK’nun 6 ve HMK.nun 190 maddesi hükümlerine göre kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça ispat yükünün, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, somut olayda, sözleşmenin varlığı davalı tarafça iddia edildiğine göre, bu hususun ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafın, taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğunu ispat edemediği, her ne kadar davalının ticari defterlerinde davacı tarafından yapılan ödemeye ilişkin fatura düzenlendiği tespit edilmiş ise de, gerek ilgili faturanın davacı tarafa tebliği, gerekse fatura içeriği emtianın davacıya teslimine ilişkin kayıt ve belge de davalı tarafından verilen imkana rağmen sunulmadığı, bu durumda, davalının kayıtlarına itibar edilmesi mümkün bulunmadığından, dava konusu icra takibine dayanak meblağın davacıya iadesi gerektiği, davacının takip talebinden önce davalı tarafı temerrüde düşürdüğü hususu belgelenmediğinden takip öncesi faiz bakımından red kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.