Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/11923 E. 2017/6312 K. 26.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11923
KARAR NO : 2017/6312
KARAR TARİHİ : 26.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleşen tazminat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin davalılardan … Ltd.Şti.’nin aracılığı ile diğer davalı …A.Ş.’inden 250 ton ham ayçiçek yağı satın alması konusunda tarafların anlaştıklarını, müvekkilinin bedelini ödediği ilk 125 ton malın teslim edildiğini, ancak bu ilk parti malın 28.720 kg’lık kısmının ayıplı olduğunun anlaşıldığını ve durumun davalılara bildirilmesine rağmen malın değiştirilmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ayıplı mal için davalıya ödenen 25.848 USD ile ayıplı malın müvekkiline ait depoda saklanmasından dolayı bu deponun kiraya verilememesi nedeniyle uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 2.000-TL kira kaybının ve müvekkilinin 5.000-TL maddi, 5.000-TL manevi zararının davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkili …Ltd.Şti.’nin dava konusu ticari ilişkinin tarafı olmaması nedeniyle bu müvekkili ile ilgili olarak husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili … A.Ş. yönünden ise; davacının TTK’nun 25. maddesi uyarınca süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkilinin davalılar ile yaptığı anlaşmaya göre satın aldığı ayçiçek yağından kendisine ilk teslim edilen 125 ton malın 28.720 kg’nın ayıplı olmasına rağmen davalıların bu malı değiştirmediği gibi bakiye 125 ton malı da teslim etmediklerini, bu nedenle müvekkilinin ton başına 540 USD fazla para ödeyerek dava dışı firmadan ürün almak zorunda kaldığını belirterek; müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere fazladan ödediği 24.274,34-TL’nin davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalıları vekili; birleşen davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece asıl davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 09/03/2015 gün ve 2014/14895-2015/3260 E.-K. sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak, davacı tarafın satış konusu malı 31.05.2010 tarihinde teslim almasına rağmen TTK’nun 23. maddesinde belirtilen sürede ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle ayıplı malı kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı halde birleşen dava süresinde mal teslim edilmemesi nedeniyle başka yerden mal temin edilmek zorunda kalındığı ve bundan dolayı zarara uğranıldığı iddiasına dayalı olup birleşen davanın ayıp iddiası ile ilgili olmadığı açıktır. Mahkemece birleşen davada da ayıp iddiası varmış gibi değerlendirme yapılıp süresinde ayıp ihbarı olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın da reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş birleşen dava açısından iddia ve savunma çerçevesinde araştırma yapılıp deliller eksiksiz toplandıktan sonra hep birlikte değerlendirilerek gerekçeli bir hüküm kurulmasından ibaret olmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.