YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11865
KARAR NO : 2017/2091
KARAR TARİHİ : 15.03.2017
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vekili Av….’ın gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine 160.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak takip yapıldığını, müvekkili tarafından bonoya istinaden davalı hesabına 39.300,00 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya 39.300,00 TL borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu senede ilişkin müvekkiline harhangi bir ödeme yapılmadığını, 39.300,00 TL’nin başka bir borç için müvekkilinin hesabına yatırıldığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, takip ve dava konusu bononun tanzim tarihinin 07.12.2014, vade tarihinin 07.01.2015 olduğu, ödeme tarihinin ise 12.01.2015 olup bononun tamamının ödenmediği, ödenen miktarın bu borcu karşılamaya yönelik olmasının mümkün olmadığı, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu bononun vade tarihi 07.01.2015 olup davacı tarafından yapılan ödeme 12.01.2015 tarihlidir. Davalı ödemenin bir başka alacağa ilişkin olduğunu savunmuş olup ispat külfeti davalıya geçmiştir. Bu durumda ödemenin bir başka alacağa ilişkin olduğunu davalı kanıtlamak zorundadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,peşin harcın istek halinde iadesine, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.