Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/11474 E. 2017/6019 K. 19.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11474
KARAR NO : 2017/6019
KARAR TARİHİ : 19.09.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine bono dayanak gösterilerek icra takibine girişildiğini,icra takibi nedeniyle müvekkilinin gayrimenkulünün ihaleyle satıldığını,icra takibine konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalıya senetli veya senetsiz hiçbir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürerek … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2002/105 Esas sayılı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve ödenen miktarın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …; davacıyla aile dostu olduklarını, kendisine olan borcundan dolayı takip konusu bonoyu davacının imzalı vaziyette verdiğini, bonodaki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre,bonodaki imzanın davacı borçluya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takip ve bono sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın dava tarihi itibariyle %40’ı oranında tayin olunan 1.421,50 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,İİK.’nın 72/6 madde ve bendi uyarınca davaya konu takip sebebiyle davalı tarafça tahsil olunan 09/06/2003 tarihli 3.700,00 TL , 30/06/2003 tarihli 500,00 TL, 22/12/2003 tarihli 725 TL olmak üzere toplam 4.925,00 TL’nin davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve 09/06/2003 tarihinde ödenen 3.700,00 TL ‘nin de davalıdan tahsiline karar verilmişse de davalı alacağa mahsuben para tahsil etmediğini,borçlunun ihalede borca mahsuben aldığı taşınmazın tapusunun kendi adına devredilmediğini, İİK.’nın 135.maddesi uyarınca işlem yapılmadığını, bu miktar yönünden istirdat davasının doğru olmadığını savunmuştur. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durularak davacıya ait taşınmazın ihale sonucunda satışı ile tapu devri yapılıp yapılmadığı belirlenerek 3.700,00 TL ‘nin istirdadı konusunda sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.