Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2016/11438 E. 2018/4154 K. 13.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11438
KARAR NO : 2018/4154
KARAR TARİHİ : 13.09.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davacıların davalı şirkete 01.03.1997 tarihinden itibaren akaryakıt sattığını, taraflar arasında yapılan 14.05.1999 tarihli mutabakata istinaden davalının 314.970 lt. Akaryakıt karşılığı 13.554.09 TL ödeme yapmaları gerektiğini ancak bu tutarın ödenmediğini, bunun üzerine … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığını, 2004/965 E. – 2006/162 K. sayılı kesinleşen kararın icrası ile 08/04/2000 tarihinde 28.688.84 TL tahsilat yaptıklarını, dava ve icra yoluyla tahsil edilen tutarın şirketin zararını karşılamadığını ileri sürerek munzam zarar talebinde bulunmuştur.
Mahkemece 12.05.2009 tarih 2009/248 sayılı karar ile “Davacının herhangi bir zararı olmadığı” gerekçesi ile dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 08.03.2010 tarih 2009/8009 E – 2010/2419 K. sayılı kararı ile, kararın eksik incelemeye dayandığı, mahkemece davacının talebi çerçevesinde kendisine munzam zarar alacağını ispat olanağı tanınarak ve bu yönde sunulan delilleri yeni bir bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile değerlendirilip, oluşacak sonuca göre karar verilmek gerektiğinden bahisle bozulmuş, davalının karar düzeltme istemi ret olunmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, 13.11.2012 tarih 2012/242 sayılı karar ile; benimsenen bilirkişi raporuna göre ”275.15 TL. munzam zararın tahsiline” karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine bu kez Dairemizin 24.10.2013 tarih ve 2013/9429 E. – 2013/16577 K. Sayılı kararı ile , alınan 12.03.2012 günlü bilirkişi kurulu raporunda munzam zarar hesaplanmasının seçenekli olarak bildirildiği, bu rapora davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine 04.10.2012 günlü ikinci raporun alındığı, mahkemece alınan 12.03.2012 tarihli raporun birinci seçeneği kabul edilmeyerek, ikinci rapor alınmış ise de, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve 04.10.2012 tarihli rapora karşı davacı vekilinin itirazları da karşılanmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle hüküm davacı yararına bozulmuş, davalı tarafın karar düzeltme istemi ret olunmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak bu kere, temyize konu 09.03.2016 tarih 2010/213 sayılı karar ile yine benimsenen bilirkişi ek raporuna göre ” 275.15 TL. munzam zararın tahsiline” karar verilmiş olup bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dairemizin 12.05.2009 tarih 2009/248 sayılı karar ile verilen bozma ilamına mahkemece uyulmuş ve 13.11.2012 tarihli 2012/242 sayılı karar ile 04.10.2012 tarihli rapor esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemiz tarafından 13.11.2012 tarih 2012/242 sayılı karar yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca inceleme yapılması gerekirken dairemiz tarafından yeterli görülmeyen 04.10.2012 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak eksik inceleme ile yeniden karar verilmesi isabetsizdir.
Bu durumda mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek davacı tarafın munzam zararının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.