Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/954 E. 2015/14032 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/954
KARAR NO : 2015/14032
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/365-2014/32

Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirket yetkilisinin davalılardan özel hayatında kullanmak üzere 01.04.2011 tarihinde spor araç satın aldığını, ilk zamanlarda problem yaşanmadığını ancak zaman içinde aracın yolda giderken olduğu yerde kalmaya başladığını, bu arızaların gün geçtikçe arttığını, 9 aylık süre içinde toplam 6 kez servise bırakılıp tamiratlara rağmen araçtaki ayıpların giderilemediğini, bu nedenle araçtan yararlanamamanın sürekli hale geldiğini ileri sürerek araç bedelinin satım tarihinden itibaren faiz uygulanmak sureti ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ………… Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile ayıp ihbarı sürelerine uyulmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca davaya konu aracın müvekkili tarafından davacıya ayıpsız ve çalışır vaziyette teslim edildiğini, iddia edildiği gibi bir ayıp bulunmadığını, davacının teslim tarihinden itibaren aracı kullandığını ve fayda sağladığını, kullanım hatasından kaynaklı arızalara sebebiyet verdiğini, dolayısı ile bugünkü değerinin talep edilmesinin de iyi niyetle bağdaşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı P.. A.. vekili, aracın teslim tarihi itibari ile 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının yasalarda öngörülen ayıp ihbar ve muayene yükümlülüklerine uymadığını, davacının ayıp olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatası veya müşteri memnuniyetsizliğinden kaynaklandığını, bedel iadesi talebinin hakkaniyete uygun olmadığını, aksinin kabulü halinde davacının araçtan elde ettiği faydaların ve aracın olası hasarları nedeni ile maruz kaldığı değer kaybının da hesaplanarak dikkate alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, aracın 01.04.2011 tarihinde satın alınmasından sonra 20.09.2011 tarihli genel kontrol dışında yedi kez servise girdiği, yetkili servise aracın her girdiği tarihin aynı zamanda ayıp ihbarı olarak kabul edileceğinin Yargıtay karaları ile de benimsendiği, aracın en son servise girişinde motorunun değiştirildiği, davalı yanca davacıya satılan aracın gizli ayıplı olduğu, aracın satın alındığı tarihten itibaren pek çok kez servise giriş çıkış yaptığı, bu itibarla davacının satın aldığı araçtan yararlanmasının mümkün olmadığı, davacının araç bedelinin iadesini talep edebileceği, ancak aracın davacı elinde iken iki kez maddi hasarlı trafik kazası geçirmiş olması nedeni ile oluşan değer kaybının satış bedelinden mahsubu gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenen 60.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacının satın aldığı aracı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talebi mümkün olmadığından davaya konu aracın davalılara iade tarihinden itibaren hükmedilen alacağa yasal faiz yürütüleceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.