YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3996
KARAR NO : 2015/14932
KARAR TARİHİ : 17.11.2015
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2014
NUMARASI : 2014/918-2014/684
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin 21.286,20 TL lik cari hesap alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının verdiği ve karşılıksız çıkan 5.000 TL lik çek bedeli mahsup edilip 16.286,20 TL yönünden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıdan mal aldığını, bedelini çeklerle ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve davalının ödeme savunmasına dayanak bankadan gelen çek bilgi ve belgeleri üzerine alınan bilirkişi raporuna göre, davacının alacaklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı ödeme savunmasında bulunarak çek bilgilerini dosyaya sunmuş, ilgili bankalardan gelen yazı cevapları üzerine bilirkişi raporu alınmıştır. Davacının ticari defterlerinde kayıtlı davalı ödemelerinin, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ancak davalının cirosu ile davacıya verilen ve tahsil edilen çeklerin ve ayrıca davalının cirosunun bulunduğu ve bankaya iade edilmekle ödeme karinesinden yararlanacak çeklerin davalı ödemesi olarak kabul edilmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu bu yönde ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Davacı vekilince rapora itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece konusunda uzman bir bilirkişiye ödeme savunmasına dayanak belgeler ile davacı defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak ve yukarıda belirtilen ilkelere göre davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılayacak şekilde ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.