Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2015/3549 E. 2015/16406 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3549
KARAR NO : 2015/16406
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2014
NUMARASI : 2011/663-2014/418

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin köfteci dükkanı işletmecisi, davalının ise kasap olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı tarafından müvekkili aleyhine 34.000-TL bedelli bonoya dayalı olarak Çanakkale 1. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/5541 sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, müvekkilinin bu borcun 24.500-TL’ sini davalının banka hesabına kendi hesabından havale yaparak, kalan 9.000-TL’ yi müvekkilinin işletmesindeki pos cihazından davalı hesabına, son kalan 500-TL’ yi de icra dosyasına yatırmak suretiyle borcun tamamını ödediğini, bono dışında müvekkilinin davalıya başkaca borcu bulunmadığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yıllardır sürdüğünü, tarafların biraraya gelerek icra takibine konu edilen bonoyu tanzim ederek hesabı sıfırladıklarını, bono tanziminden sonra da davacının müvekkilinden mal almaya devam ettiğini, dava dilekçesinde belirtilen ödemelerin bonoya ait ödemeler olmayıp daha sonra alınan mal bedelleri olduğunu, davacının 2008 sonrasında aldığı malların bedelini ödemek istemez şekilde bir tutuma girmesi üzerine bononun takibe konulduğunu, bono bedelinin ödenmediğini, devam eden alışverişteki ilk ödemenin son borca karşılık olmasının asıl olduğunu savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalının yemin teklifi üzerine, davacının dosyada dekontları bulunan makbuzlarla davalının banka hesabına 01.06.2010 tarihinden itibaren yapmaya başladığı ödemeleri takip konusu bono nedeni ile yaptığına, ödemelerin daha sonra alındığı iddia edilen malzemeye karşılık olmadığına, senet tanziminden sonra davalıdan mal almadığına yemin ettiği, davacı tarafından yapılan herbir ödeme tarihi itibarı ile işlemiş faizlerin tek tek hesaplanmak sureti ile davalının 15.513,39 TL asıl alacak ve 28.09.2011-30.09.2011 tarihleri arası işlemiş 12,75 TL faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Çanakkale 1. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/5541 sayılı dosyasından dolayı davacının davalıya 18.486,61 TL asıl alacak ve 17.061,77 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 35.548,38 TL borçlu bulunmadığının tespitine, fazla talebin reddine, davalı borçlu tarafından icra dosyasına 05.10.2011 tarihinde yatırılan 500-TL ile 12.10.2011 tarihinde banka hesabına yapılan 500-TL ödemenin infaz sırasında icra müdürlüğünce nazara alınmasına, takibin niteliği itibarı ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

…/…

1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ödemelerin BK 84. madde uyarınca öncelikle faizden mahsubunun gerekmesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davacı borçlunun icra takibinden önce 33.500-TL ödeme yaptığı bilirkişi raporundan ve sunulan belgelerden anlaşılmaktadır. Davalı alacaklının, bedeli ödenmiş alacakları icra takibine koymakta kötüniyetli olduğu kabul edilerek İİK’nın 72/4. madde uyarınca davacı yararına tazminata karar verilmesi gerekirken, bu talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmişir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.